Abicim, ufak bir not. Tutamadim kendimi, affet lutfen
"Vakıf ve Eczacıbaşı bizi geçebilmek için bizi bozmaları gerektiğini biliyorlardı ve nitekim biri nazı, diğeri sokolovayı aldı" demissin ama tekrar ediyorum ve kesin bilgidir, Naz kendi istegi ile ayrildi. Vakifbank istedi veya istemedi, o ayri mesele ama bu Naz'in bizzat kendi istegi ile olan bir seydir ve Vakifbank'in oyle bir sey yapmasina zaten gerek kalmadi. Sokolova'ya gelecek olursak, Eczacıbaşı'nin o takimi ile Vakifbank'i karsilastirmak ayip olur. Vakifbank her pozisyonda muthis bir takimdi o sene.
Fabi ve Kosheleva hususunda zaten basindan beri hemfikiriz. Tam aradigimiz isimler.
Ama su Turk oyunculara fazla anlam yuklememek lazim yine. Ligde evet ama buradaki baslik sinirlamanin olmadigi CEV Sampiyonlar Ligi. Yukarida da dedigim gibi, ufak nuanslarla turu gecemedik. En basitinden, Bosetti en ortalama performansi gosterse biz Vakifbank'i eze eze yenmistik. Oyle Turk oyuncunun filan da bir etkisi olmayacakti
Ote yandan, lig hususunda haklilik payin var. Yabanci sinirlamasini lobi ile kaldirmamiz lazim. Bes kurus etmez Turk oyunculari zengin ettik.
NOT: Bence bu seneki Vakifbank cok iyi bir takim degil. Sen bakma, bizim sene basindaki yerimizde durduk. Onceki iki seneki Vakif ile bu seneki Vakif arasinda daglar kadar fark var. Bence en buyuk sebeplerinden biri de Gozde'deki dusus. Gecen senelerdeki Gozde fark yaratan tek Turk olurdu.
Ya sayın hocam. Böyle bir mantık olur mu

Ben bugün Barcelona'da oynamak isteyecem, adamların bir şey yapmasına gerek kalmayacak? Sen istiyorsan gel diyecek.
Vakıf da istedi Nazı, bizde aldığından daha fazla verdiler, çok da iyi kadro kurdular ve gitti Naz.
Hatta Eczacı da istedi, vakıfa gitti.
Derdim o da değil. Senle çok konuştuk bu konuları biliyorsun.
Eczacı ile Vakıf'ı kıyaslamadım. Bizim oyuncularımızı aldılar dedim. Almasalar çünkü altımızda sürünmeye devam edeceklerdi.
Almadan önceki son iki yıla bir bak istersen vakıf + eczacı toplamda kaç maç yapmışlar bizle kaç galibiyet alabilmişler.
Ben sana söyleyeyim. Eczacı "0", vakıf ise 15-20 maç yapmışızdır, 3 kez kazanabildi. 3'ü de 3-2. Diğer maçlarda sürdirekt süpürdük hepsini.
Bu arenada sadece yabancı doldurmakla olmadığını sen de ben de biliyoruz. Bak bir örnek verdim yukarıda. vakıfın 4 yabancısı gitti, yeni 4 yabancısı geldi. Neden hiç bir şey değişmiyor? Onlar yeni takım değil mi? Onlar da uyum sorunu yok mu?
Yerli oyuncun olmak zorunda kadroda, hem de en iyileri olmak zorunda. Fark yaratan oyuncular yerli oyuncular çünkü.
Naz'a sadece salt pasör olarak bakmak da doğru değil. o oynadığı zaman yabancı kontenjanından birisi boşa çıkıyor ve bir orta yada köşe smaçörünü daha yabancı seçebiliyorsun. Bak Naz gittikten sonra bize gelen yabancı pasörlerin haddi hesabı yok. Her sene aynı hikaye. Bir de yeni gelen pasörün ligde kadroya girememesinden kaynaklı uyum sorunu da cabası.
Bizim abo takımdaki 5 yabancı sadece avrupada bir arada oynayabiliyorken bir de gidip avrupada bazılarını dinlendiriyor, kadroya almıyor o müthiş üstün zekası ile. Oynatsana oyuncuları rakip ne kadar zayıf olursa olsun alışsınlar birbirlerine ama yok bunu Abo mu düşünecek?
Ben olmazsa olmaz antrenör diyorum. İlk önceliktir seneye. Zamanında Ze'nin farkını nasıl gördüysek bak bu sene de Obradoviç'in farkını görüyoruz. Hedefin varsa o hedefe uygun antrenörle yola çıkmalısın. Yoksa olmuyor ama küçük ama büyük farketmez bir şekilde nüanslarla kaybediyorsun ve aynı filmi başa sarıyoruz.
Kadromuz bu sene kötü değildi. Haklısın. Yabancılarımız da belirli bir standartaydı ama gerek psikolojik üstünlük gerek antrenör farkı gerek şans artık ne dersen de, bu sene 5 maç yaptık 4'ünü onlar kazandı. Son maçta da asılmadılar. Yoksa o beşinci set de giderdi.