İbretlik bir hikayedir. Euroleague'i SKY TÜRK'ün yayınladığı, bizim henüz Ülker'le birleşmediğimiz, Mrsic'in liderliğinde ve Aydın hocanın koçluğundaki sezonumuzdu ve tabii Euroleague oynamıyorduk. 2004-05 sezonuydu. Tam 10 sene olmuş. CSKA Moskova ve Maccabi TelAviv muhteşem kadrolara sahipti. Maccabi son şampiyondu. Jasikevicius, o dönemlerde Avrupa'nın Jordan'ı denilen Anthony Parker, Macea Boston, en iyi zamanlarındaki Vujic vs... CSKA bütün hesaplarını Maccabi'yi devirmek üzerine yapmıştı. Maccabi o dönemde NBA basketbolunu hatırlatan tempolu bir basketbol oynuyordu. CSKA kadrosunda J.R.Holden, Alaskalı suikastçı Langdon, Papaloukas, o dönem Avrupa'nın en iyi pivotu kabul edilen David Andersen vs... Kimse final için başka bir ihtimal düşünmüyordu. CSKA hem gruplarda, hem Top-16'da içeride ve dışarıda oynadığı bütün maçları kazanarak final-four'a gelmişti ve uzun senelerdir Avrupa şampiyonu olamadıkları için o kadar çok istiyorlardı ki bunu, daha sene başında final-four'u da Moskova'ya aldırmışlardı. Final-four'da ilk gün onlar o zamanki adı Tau Ceramica olan Scola, Prigioni gibi isimlerden kurulu Laboral'le, Maccabi ise Obradovic'in Pana'sıyla eşleşmişti. Namağlup CSKA Tau'yu çantada keklik görüyordu. Kendi evlerinde ilk gün tokadı Tau'dan yediler. Üçüncülük maçında da Obradovic'in Pana'sına çarpıldılar. Kendi evlerindeki final-four'a namağlup gelip orada tek maç bile alamadılar. İbretlik bir hikayedir.
Bu arada, henüz Avrupa'da başardığımız hiçbir şey yok. Eğer çeyrek finali aşamazsak sadece Galatasaray'ın geçen sene başardığını tekrar etmiş olacağız. Bundan önce son çeyrek finali Tanjevic'in ilk senesinde görmüştük ki, o dönemde ligde kalma mücadelesi veren Galatasaray son senelerde Euroleague'de de derece olarak bizim altımızda kalmıyor. Dediğim gibi daha geçen sene bile bizim önümüzde derece yapan bir takımdı. Eğer onlarla aramıza bir seviye farkı çekeceksek, geçen sene onların eriştiği yer ile yetinmemek ve ne olursa olsun final-four'un kapısından içeri girmek şart...
tabi abi yaşın 40 oldu. senede yüzlerce maç izliyorsun ufak eksiklikler olabilir ,
kardeşin olarak ufak bi hatırlatma yapmak ekleme yapmak istiyorum affına sığınarak ..
15 gün önce
@sambaras uğur kardeşim ile 2005 senesindeki İvkovic'in Cska sını konuşmuştık..
dediğin gibi efsane bi oyun vardı .
sadece Langdon yoktu abi onun yerine diğer efsane şütor Brown vardı.
14-0 ilk gruplar
sonra 5-1 top 16.
top 8 de kayıpsız geçmişler ve dediğin gibi final 4 da elenmişlerdi.
İvkovic ile o sezondan sonra yolları ayırıp Messina'yı getirmişlerdi ve 2006 da şampiyon olmuşlardı.
saygılar ellerinden öperim
edit : utkan kardeşimin bahsettiği 2004-2005 sezonunda oynadığı tüm deplasman maçlarını kazanan İvkovic'in CSka sıydı