Gönderen Konu: Fenerbahçe Ülker Euroleague (2014-2015 Sezonu)  (Okunma sayısı 848218 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Umut

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: Berlin
  • İleti: 4410
  • Cinsiyet: Bay
  • 1899
Aklı başında olan birisine seçme şansı verseniz zaten kimse Galatasaray galibiyetini Final 4 a tercih etmez . Ama nedense ikisinden birinden feragat etmeliymişiz gibi bir ortam yaratılıyor .  Hem Abdi İpekçide maç kazanıp hem Avrupada başarılı olamayacak potansiyelde bir takım mıyız biz ? Madridten şampiyon gelip , Galatasaraya veya Efese finalde kaybetsek üzülmeyecek miyiz ? 

Sanki sezon öncesi sihirli bir cin; "ya Galatasarayı yeneceksiniz ya da Avrupa şampiyonu olacaksınız diye bize dilek hakkı vermişte biz Avrupa şampiyonluğunu seçti diye takıma laf söylüyoruz.
Ayrıca bu niyetleri zaten temiz olmayan "komisyoncu tayfayı" örnek gösterip aksi bir şey düşünen herkesi aynı şekilde yaftalamakta yanlış.

Sporda bazı rekabetler anlık konjonktüre göre önem kazansalar bile , gerçek rekabetin temelini oluşturan klüplerin tarihleridir. Günün birinde Ülker desteğimi kesiyorum deyip takım yarı bütçelere oynamak zorunda kalsa da veya Avrupada 4 yıl boyunca  hükümdarlık kursa da Galatasaray bizim ezeli rakibimiz olarak kalmaya devam edecektir. Bu küçük düşünmek değil, sporun ve rekabetin doğasıdır.   

Olympiakos mesela, kendilerini Euroleague şampiyonu yapan koçunu Panathinaikos'a kaybetti diye göndermedi mi ?
Orada konuşmayı başlatan cümle geçen seneki gibi bir "kazanmaktan" bahsediyor, kaybetmekten değil. Lütfen, önce meseleyi doğru anlayalım. Kimse EL şampiyonu olup ligi teslim edelim şeklinde bir yaklaşımda değil ki zaten olamaz. Ligin play-off dönemi olası bir F4'dan sonra olacak ve henüz F4'a kalamadık bile. Takımın salacağını zannetmiyorum ama insanlarda maç kaybetmeye tahammül bile yok. Eleştirecek bir şey illa ki bulunuyor.

Maç kaybetmeyen takım olur mu? Ama olsun isteniyor. Her mağlubiyetten sonra saçma saçma ifadelerle muhatabız ki bunlar eleştiri adı altında yapılıyor. Böyle böyle eleştiri kavramının da altı boşaltıldı, sayelerinde.
Kara deryalarda bir FENERsin!

Çevrimdışı Civa

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: Turkiye
  • İleti: 1376
  • Cinsiyet: Bay
  • Arif
    • twitter.com/arifcakir13
Aklı başında olan birisine seçme şansı verseniz zaten kimse Galatasaray galibiyetini Final 4 a tercih etmez . Ama nedense ikisinden birinden feragat etmeliymişiz gibi bir ortam yaratılıyor .  Hem Abdi İpekçide maç kazanıp hem Avrupada başarılı olamayacak potansiyelde bir takım mıyız biz ? Madridten şampiyon gelip , Galatasaraya veya Efese finalde kaybetsek üzülmeyecek miyiz ? 

Sanki sezon öncesi sihirli bir cin; "ya Galatasarayı yeneceksiniz ya da Avrupa şampiyonu olacaksınız diye bize dilek hakkı vermişte biz Avrupa şampiyonluğunu seçti diye takıma laf söylüyoruz.
Ayrıca bu niyetleri zaten temiz olmayan "komisyoncu tayfayı" örnek gösterip aksi bir şey düşünen herkesi aynı şekilde yaftalamakta yanlış.

Sporda bazı rekabetler anlık konjonktüre göre önem kazansalar bile , gerçek rekabetin temelini oluşturan klüplerin tarihleridir. Günün birinde Ülker desteğimi kesiyorum deyip takım yarı bütçelere oynamak zorunda kalsa da veya Avrupada 4 yıl boyunca  hükümdarlık kursa da Galatasaray bizim ezeli rakibimiz olarak kalmaya devam edecektir. Bu küçük düşünmek değil, sporun ve rekabetin doğasıdır.   

Olympiakos mesela, kendilerini Euroleague şampiyonu yapan koçunu Panathinaikos'a kaybetti diye göndermedi mi ?

Genelde oyle oluyor maalesef gerçekten secme hakki verilmiş gibi.

Çevrimdışı Andrew Goudelock

  • Üye
  • Yaş: 30
  • Yer: İzmir
  • İleti: 2543
  • Cinsiyet: Bay
  • Andrew Goudelock
Olympiakos mesela, kendilerini Euroleague şampiyonu yapan koçunu Panathinaikos'a kaybetti diye göndermedi mi ?
Hayır bu yüzden göndermedi. Zaten geldiği sezondan itibaren takımla bir çok sorunu vardı. Son olarak oyuncular istemedi, yönetimle arası bozuldu (1. sezon önce şampiyonluğu kaybettiği için) gitti.

Yoksa Panathinaikos'a yenilmesiyle direk alakası yok..

Burada deplasmanda arka arkaya 9. maç kazanmak rekor değil.

Messina'nın CSKA'sı hiç yenilmeden F4 e gelmişti.
Ve, Madrid’e ulaşırlarsa… Benchlerinde Avrupa’da hiçbir takımda olmayan bir avantaja sahip olacaklar.

Çevrimdışı badboys

  • Üye
  • Yaş: 27
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 3852
  • Cinsiyet: Bay
  • Detroit Pistons-Fenerbahçe
Ynt: Fenerbahçe Ülker Euroleague (2014-2015 Sezonu)
« Yanıtla #4818 : 15 Mart 2015, 17:03:22 »
O degilde spa hem sakatlandi hem maci aldik cska iyi oynamiyor patlam kokusu aliyorum sanki liderlik bizde gibi duruyor
FENERBAHÇE

Çevrimdışı furkan

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: istanbul
  • İleti: 1645
  • Cinsiyet: Bay

Burada deplasmanda arka arkaya 9. maç kazanmak rekor değil.

Messina'nın CSKA'sı hiç yenilmeden F4 e gelmişti.

Rekor mu değil mi ben de araştırdım ama sorunun yanıtını bulamadım, fakat CSKA 2012-2013'te de 2013-2014'te de yenilgi aldı. Acaba 205-2009 arasında mı deplasman serisi?

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 49
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Messina'nın CSKA'sı hiç yenilmeden F4 e gelmişti.

İbretlik bir hikayedir. Euroleague'i SKY TÜRK'ün yayınladığı, bizim henüz Ülker'le birleşmediğimiz, Mrsic'in liderliğinde ve Aydın hocanın koçluğundaki sezonumuzdu ve tabii Euroleague oynamıyorduk. 2004-05 sezonuydu. Tam 10 sene olmuş. CSKA Moskova ve Maccabi TelAviv muhteşem kadrolara sahipti. Maccabi son şampiyondu. Jasikevicius, o dönemlerde Avrupa'nın Jordan'ı denilen Anthony Parker, Macea Boston, en iyi zamanlarındaki Vujic vs... CSKA bütün hesaplarını Maccabi'yi devirmek üzerine yapmıştı. Maccabi o dönemde NBA basketbolunu hatırlatan tempolu bir basketbol oynuyordu. CSKA kadrosunda J.R.Holden, Alaskalı suikastçı Langdon, Papaloukas, o dönem Avrupa'nın en iyi pivotu kabul edilen David Andersen vs... Kimse final için başka bir ihtimal düşünmüyordu. CSKA hem gruplarda, hem Top-16'da içeride ve dışarıda oynadığı bütün maçları kazanarak final-four'a gelmişti ve uzun senelerdir Avrupa şampiyonu olamadıkları için o kadar çok istiyorlardı ki bunu, daha sene başında final-four'u da Moskova'ya aldırmışlardı. Final-four'da ilk gün onlar o zamanki adı Tau Ceramica olan Scola, Prigioni gibi isimlerden kurulu Laboral'le, Maccabi ise Obradovic'in Pana'sıyla eşleşmişti. Namağlup CSKA Tau'yu çantada keklik görüyordu. Kendi evlerinde ilk gün tokadı Tau'dan yediler. Üçüncülük maçında da Obradovic'in Pana'sına çarpıldılar. Kendi evlerindeki final-four'a namağlup gelip orada tek maç bile alamadılar. İbretlik bir hikayedir.

Bu arada, henüz Avrupa'da başardığımız hiçbir şey yok. Eğer çeyrek finali aşamazsak sadece Galatasaray'ın geçen sene başardığını tekrar etmiş olacağız. Bundan önce son çeyrek finali Tanjevic'in ilk senesinde görmüştük ki, o dönemde ligde kalma mücadelesi veren Galatasaray son senelerde Euroleague'de de derece olarak bizim altımızda kalmıyor. Dediğim gibi daha geçen sene bile bizim önümüzde derece yapan bir takımdı. Eğer onlarla aramıza bir seviye farkı çekeceksek, geçen sene onların eriştiği yer ile yetinmemek ve ne olursa olsun final-four'un kapısından içeri girmek şart... 

Çevrimdışı Ereng.

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: Kayseri
  • İleti: 937
  • Cinsiyet: Bay
Burada deplasmanda arka arkaya 9. maç kazanmak rekor değil.

Messina'nın CSKA'sı hiç yenilmeden F4 e gelmişti.

Buraya ben yazdım bunu ama pek emin olamadan yazdım . Zonebasket ve sizin kendi twitter sayfanıza da baktım yazmıyordu . Havada kalan bir bilgi olduğunu hissetmiştim :)

Çevrimdışı Ereng.

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: Kayseri
  • İleti: 937
  • Cinsiyet: Bay
Burada deplasmanda arka arkaya 9. maç kazanmak rekor değil.

Messina'nın CSKA'sı hiç yenilmeden F4 e gelmişti.

2004-2005 sezonunda deplasmandaki tüm maçlarını kazanmış CSKA (f4 dahil değil) bu da 11 maçlık seri demek . Daha iyi bir seri var mı diğer takımlarda bakmadım ama bizimkinin rekor olmadığı netleşmiş oldu .

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 49
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
2004-2005 sezonunda deplasmandaki tüm maçlarını kazanmış CSKA (f4 dahil değil) bu da 11 maçlık seri demek . Daha iyi bir seri var mı diğer takımlarda bakmadım ama bizimkinin rekor olmadığı netleşmiş oldu .

Final-Four zaten kendi salonunda (Moskova'da) oynanmıştı.

Çevrimdışı Ereng.

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: Kayseri
  • İleti: 937
  • Cinsiyet: Bay
Final-Four zaten kendi salonunda (Moskova'da) oynanmıştı.

Geriye dönük bakarken f4leri hiç dikkate almadım abi . İyi denk gelmiş o sene öyleyse :)

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
İbretlik bir hikayedir. Euroleague'i SKY TÜRK'ün yayınladığı, bizim henüz Ülker'le birleşmediğimiz, Mrsic'in liderliğinde ve Aydın hocanın koçluğundaki sezonumuzdu ve tabii Euroleague oynamıyorduk. 2004-05 sezonuydu. Tam 10 sene olmuş. CSKA Moskova ve Maccabi TelAviv muhteşem kadrolara sahipti. Maccabi son şampiyondu. Jasikevicius, o dönemlerde Avrupa'nın Jordan'ı denilen Anthony Parker, Macea Boston, en iyi zamanlarındaki Vujic vs... CSKA bütün hesaplarını Maccabi'yi devirmek üzerine yapmıştı. Maccabi o dönemde NBA basketbolunu hatırlatan tempolu bir basketbol oynuyordu. CSKA kadrosunda J.R.Holden, Alaskalı suikastçı Langdon, Papaloukas, o dönem Avrupa'nın en iyi pivotu kabul edilen David Andersen vs... Kimse final için başka bir ihtimal düşünmüyordu. CSKA hem gruplarda, hem Top-16'da içeride ve dışarıda oynadığı bütün maçları kazanarak final-four'a gelmişti ve uzun senelerdir Avrupa şampiyonu olamadıkları için o kadar çok istiyorlardı ki bunu, daha sene başında final-four'u da Moskova'ya aldırmışlardı. Final-four'da ilk gün onlar o zamanki adı Tau Ceramica olan Scola, Prigioni gibi isimlerden kurulu Laboral'le, Maccabi ise Obradovic'in Pana'sıyla eşleşmişti. Namağlup CSKA Tau'yu çantada keklik görüyordu. Kendi evlerinde ilk gün tokadı Tau'dan yediler. Üçüncülük maçında da Obradovic'in Pana'sına çarpıldılar. Kendi evlerindeki final-four'a namağlup gelip orada tek maç bile alamadılar. İbretlik bir hikayedir.

Bu arada, henüz Avrupa'da başardığımız hiçbir şey yok. Eğer çeyrek finali aşamazsak sadece Galatasaray'ın geçen sene başardığını tekrar etmiş olacağız. Bundan önce son çeyrek finali Tanjevic'in ilk senesinde görmüştük ki, o dönemde ligde kalma mücadelesi veren Galatasaray son senelerde Euroleague'de de derece olarak bizim altımızda kalmıyor. Dediğim gibi daha geçen sene bile bizim önümüzde derece yapan bir takımdı. Eğer onlarla aramıza bir seviye farkı çekeceksek, geçen sene onların eriştiği yer ile yetinmemek ve ne olursa olsun final-four'un kapısından içeri girmek şart... 


tabi abi yaşın  40 oldu. senede yüzlerce maç izliyorsun ufak eksiklikler olabilir ,
kardeşin olarak ufak bi hatırlatma yapmak ekleme yapmak istiyorum affına sığınarak ..
15 gün önce @sambaras uğur kardeşim ile  2005 senesindeki İvkovic'in Cska sını konuşmuştık..
dediğin gibi efsane bi oyun vardı .
sadece Langdon yoktu abi onun yerine diğer efsane şütor Brown vardı.
14-0 ilk gruplar
sonra 5-1  top 16.
top 8 de kayıpsız geçmişler ve dediğin gibi final 4 da elenmişlerdi.
İvkovic ile o sezondan sonra yolları ayırıp Messina'yı getirmişlerdi ve 2006 da şampiyon olmuşlardı.
saygılar ellerinden öperim

edit : utkan kardeşimin bahsettiği 2004-2005 sezonunda oynadığı tüm deplasman maçlarını kazanan İvkovic'in CSka sıydı
« Son Düzenleme: 15 Mart 2015, 20:34:36 Gönderen: Cem Ağrak »

Çevrimdışı vonyc

  • Üye
  • Yaş: 26
  • Yer: Eskişehir
  • İleti: 332
  • Cinsiyet: Bay
  • Andrew Goudelock !!!
Ynt: Fenerbahçe Ülker Euroleague (2014-2015 Sezonu)
« Yanıtla #4826 : 15 Mart 2015, 20:35:29 »
Efes ile oynayacağımız Euroleague maçı ne zaman bilen varmı????
Sevdamıza kimse engel olamaz,
Bazen hüzün vardır,bazen mutluluk,
Fener sevgisinin adı konamaz,
Ne kupa büyüklüğü,ne şampiyonluk!!!

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 49
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Eyvallah Cem. Demek ki, hafızana güvenip, incelemeden yazarsan böyle mühim yanlışlıklar oluyormuş. :)

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Eyvallah Cem. Demek ki, hafızana güvenip, incelemeden yazarsan böyle mühim yanlışlıklar oluyormuş. :)
abi ben hatırlamıyordum ama bizde bu deplasman muhabbeti üzerinde sohbet ederken bi açıp bakayım ya ne olmuş nasıl olmuş vs ..
final 4 u iyi hatırlıyordum çünkü 2004 ve 2005 Maccabi izlemesine doyum olmaz bir takımdı.

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 49
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
abi ben hatırlamıyordum ama bizde bu deplasman muhabbeti üzerinde sohbet ederken bi açıp bakayım ya ne olmuş nasıl olmuş vs ..
final 4 u iyi hatırlıyordum çünkü 2004 ve 2005 Maccabi izlemesine doyum olmaz bir takımdı.

Aynen. Her ne kadar benim dünya üzerinde en nefret ettiğim takım olsa da, Saras o takımı uçuruyordu. P.Gerson hakikaten enteresan bir koçtu ve bence değeri Messina'dan, Ivkovic'ten vs az değildir. Ama o sezon sonu Saras'ı NBA'e kaptırıp, yerine çok daha farklı bir tarzı olan Will Solomon'ı tercih etmeleri oyun düzenlerini değiştirdi. Yine de 2006'da finale kalmışlardı. CSKA'nın aldığı 2006 finali de mükemmeldi. Hatta aynı saatte Miami-New Jersey arasında play-off maçı vardı; Wade, Shaq, Zo, Kidd, Carter ama tek maçlık finali bırakıp onlara dönememiştim. O finali kaybetmeseler belki Solomon'ı bize bırakmazlardı. Öyle de bir artısı oldu.