Gelelim bize. Aslında enseyi karartacak bir durum yok, hem sorunumuz çok hem de şanssızız. Şöyle ki;
1-20 yıllık bir devrin ki son 5 yılı enkaz, facia, acılarını yaşıyoruz biraz. Hem kadro olarak hem de ekonomi olarak öyle bir enkaz var ki bu enkazı kaldır kaldır bitmiyor.
2-Ekonomimiz berbat olduğu için transferler ağustos sonu yapıldı. Garibim Cocu ideal ilk 11 oluşturamadı malesef ve bence adamın tek günahı yok. İlk defa geldiği bir ülkede her hafta giden gelen oyuncular yüzünden adamcağız şaşkın ördeğe dönmüş durumda.
3-Ters bir fikstür ile ilk 3 haftada 2 deplasman yaşadık. Aslında ne Göztepe ne de Malatya deplasmanlarında kaybedecek bir oyun da oynamadık, sadece gol gelmedi. Hele ki iç sahada Kayseri yenilgisi cidden şans yok. İlk golü kendi kalemize attık, sonra serbest vuruştan yedik ve Cherry'nin ekstra golü geldi.
4-Bu maçların tamamında Cocu farklı 11 ile oynamak zorunda kaldı. Eleştirilen Ayew bile şaşkın ördek durumunda.
5-Takımın oturma ve birbirine alışma döneminde zorlu fikstürümüz devam ediyor. Beşiktaş, Rize (d) ve Başakşehir ile oynayacağız peş peşe.
6-Arada Avrupa Ligi maçları da var ki Zagreb deplasmanı zor, ateşli bir taraftar bekliyor olacak bizi. Keşke iç sahada başlasaydık ama bir yandan da bu Avrupa Ligi maçları iyi oldu çünkü takımın maç yapıp birbirine alışması gerekli.
7-Sürekli eleştiren, en ufak bir şeyde tepemize binip algı operasyonları yapan berbat bir basın da var başımızda. Birisinin bu basına Aziz'in artık defolup gittiğini, yerine herkese zeytin dalı uzatan Ali Koç'un geldiğini hatırlatması gerekli. Bu basın içinde reytingleri en yüksek olan görsel basında A SPOR, yazılı basında FOTOMAÇ. Yalanlamalarımıza yer vermeyip yalan haberlerini sitelerinde tutuyor ya da gazetelerinde basmaya devam ediyorlar. Başkan laf sokunca ''ama herkes bu haberleri yapıyor'' gibi saçma sapan, çocukla dalga geçer gibi savunma yapmaya kalkıyorlar ki aslında tüm Türk basınını onlar yönlendiriyor operasyonlarıyla. Mesela dün Kemal Belgin adındaki Fenerbahçeli görünümlü yaratık hâlâ ''nasıl eleştirip de laf soksam ve Fenerbahçeyi eleştirerek duayen gazeteci rolüne oynasam'' diye uğraştı programında. Takıma destek vereceğine, haklarımızı koruyacağına verip veriştirdi şerefsiz. Bunun dışında eski oyuncumuz İlker Yağcıoğlu ve Fenerli gazeteci Gürcan Bilgiç de objektif olma ayaklarında Medel'i kırmızı kartında Beşiktaş'ın hakkı tüm hafta savundular. Yazıklar olsun bu isimlere. Ben tv'de çıkıp da Fenerbahçe'nin hakkını ölümüne savunan bir temsilcimizi hatırlamıyorum yıllardır. Sonuç olarak A SPOR denilen kanalı izlemeyin, FOTOMAÇ denilen gazeteyisatın almayın ya da internette tıklayıp okumayın. 25 milyon Fenerbahçelinin ambargosunu yemeli bu Fener düşmanları. Bu arada Fotomaç'ın genel yayın yönetmeninin Zeki Uzundurukan olduğunu ve kendisinin hasta bir Trabzonsporlu olduğunu hatırlatayım.
Sonuç olarak; takıma sahip çıkmalı ve sonuna kadar destek olmalıyız. Bu hafta Beşiktaş maçında stadı cehenneme çevirip oyun içinde takımımızın düşmesine izin vermemeliyiz. Unutmayalım, bu yeni takımın daha en az 1 ay süreye ihtiyacı var. Sonuna kadar ölümüne destek olup bu zorlu geçiş sürecini zirveden kopmadan geçirmeliyiz. Şu anki durumun suçlusu Cocu değil, sakın Cocu'ya tek laf etmeyelim. Hep destek olalım, tam destek olalım. Devre arasına liderden 3-4 puan geride girersek şampiyon oluruz çünkü ligin 2.yarısında bu takım bambaşka olacak inşaAllah.