Transfer haberleri başlığına İsmail Şenol'un üniversitedeki söyleşisinde neler dediğini yazmıştım. Burayada takımla ilgili verdiği genel bilgilerden bahsedip bu söyleşi meselesini de kapatmış olayım.
Bogdanovic ile ilgili bir soru sorulmuştu. "Son haftalardaki form düşüklüğü" ile ilgili. O da Top 16 öncesi bu tarz fiziksel düşüşlerin doğal olduğunu TOP 16 serisinde yaşanacağına maçlar başlamadan önce atlatılmasının bir olumsuzluk değil aksine bir avantaj olduğunu söyledi. Takım şu anda tamamen kuvvetlenme antrenmanları yapıyormuş. Top 16 serisinin ilk 2-3 haftasında takımın performansında inişli çıkışlı görüntüleri sıkça göreceğimizi söyledi. Tam hazır olarak Ocak ortasından sonra sezon başındaki performansı yakalayıp bununda üstüne çıkmış bir Fenerbahçe Ülker izleyebiliriz dedi. Ligde ve Euroleague'in son haftalarındaki istikrarsızlığı yapılan kuvvet antrenmanlarına bağladı.
Maç yayınlarıyla ilgili bir soru sordum ve "Sıra ne zaman Fenerbahçe Ülker'e gelecek?" dedim. Bu soruma da açık yüreklilikle cevap verdi. Bu sezon başı yapılan Euroleague yayın hakları sözleşmesi gereği haftalık yayın programı seçilirken ilk olarak D-Smart'ın yayın seçme hakkına sahip olduğunu ve onlarında daha çok izlendiği için Fenerbahçe Ülker'i ilk seçtiklerini söyledi. Sezon başında gs'nin maçlarının açık yayınlanmasıyla ilgili çok şikayet gelince anlaşmada bir değişiklik yapıp ikinci sıradan seçme hakkına sahip olan NTVSPOR'a sadece Efes'in maçlarını yayınlayıp Fenerbahçe ve gs'nin D-Smart'ta yayınlanmasına karar verildiğini söyledi. Bu sezon Fenerbahçe Ülker'in ve gs'nin geri kalan maçlarının tamamı Smart'tan yayınlanacakmış. Ancak bu anlaşma sadece bu sezon içinmiş. Sezon sonunda sözleşmenin biteceğini ve yayın haklarını hangi kuruluşun alacağının henüz belli olmadığını belirtip, ülkemizde basketbolun sanıldığından çok daha düşük reytingler aldığını ve bu nedenle reklam ile gelen paranın azalarak, kanalların gelirlerini aşağı çektiğini belirtip, ileride ne yazık ki hiçbir spor müsabakasının açık kanalda yayınlanmama ihtimalinin çok yüksek olduğuna değindi.
Ayrıca kulüp yayın hakkı geliri olarak, maçların şifreli kanaldan yayınlanmasından dolayı daha fazla para alıyormuş ve bu durumdan rahatsız değillermiş. Geçtiğimiz aylarda Nedim Karakaş şikayetçi olmuştu ancak İsmail Şenol'un böyle söyleyip, Kaan Kural'ın da onaylaması kafamda soru işareti oluşturdu. Ya Nedim Karakaş taraftarın gözünü boyamak için yalan konuşmalar yapıyor ya da sözüne güvendiğim iki yorumcu da kendilerini aklamak için yalan konuşuyor. Çözemedim.. :S