Birçok arkadaşın dile getirdiği üzere bugün de beni salon da en çok rahatsız eden şey seyircinin vaziyetiydi. Salonda "şampiyonluk şımarıklığı" olarak adlandırılabilecek bir sabırsızlık ve tahammülsüzlük hakimdi. Birçok pozisyonda salonda anlamsız bir homurtu korosu oluştu. Bu vaziyetin özellikle Jason Thompson ve Guduric gibi alışma devresinde ve özgüven arayışında olan oyuncuların psikolojisini negatif yönde etkileyeceği yani takımı itmekten çok geri çekeceği düşüncesindeyim. İkinci çeyrekte sahadaki oyuncular savunma için kendilerini parçalarken çapraz üst kattaki grubun "ayağa kalkmayan cimbomlu olsun" şeklindeki tezahüratlarını anlamak da mümkün değil. Santra ile omuz omuza ve gülelim eğlenelim mantalitesine sahip iki zihniyet var. Bir türlü ortasını bulamayacağız sanırım. Bir Partizan, Kızılyıldız, Pana ya da Olympiakos seyircisi seviyesine gelmek için daha çok ekmek yememiz lazım. Oynanan basketbola gelince ben iki önemli sıkıntı hissettim. Bunlardan ilki ribaund problemi. İkincisi de spacing. Kişiler bazında Vesely iki yıllığına Udoh'a devretmiş olduğu peygamberlik rolünü geri almış görünüyor. Datome'nin şutunu izlemek büyük zevk. Melli'nin de çok yakınlarda onun gibi gönülleri fethedeceği kanaatindeyim. Kendisine bir türlü ısınamadığım Nunnaly ise gerek savunmada ve gerekse hücumda büyük katkı verdi. Bu istikrarı korursa büyük fayda verir. (Master Obra'nın bir bildiği var elbet). "At, avrat, Yunan guard" düsturuna gönülden bağlı olmama ve kendisini çok sevmeme rağmen bazen Sloukas'ı anlayamıyorum, artık evermek lazım diye düşünüyorum. Bence daha yüksek katkı verebilecek kapasitesi mevcut. JT ve Guduric için sabır göstermemiz lazım. Tribündeki homurtu korosu endişe verici. Umarım Olympiakos maçında böyle olmaz seyirci. İdmanlardaki durumunu bilemiyorum ama Sinan'ı rotasyona eklemek büyük artı kazandıracaktır. Dixon'ı bugün en çok ribauntlar için aradı gözlerim. Yetiş ya Kalinic diyorum. Geride kalan beş maçta ortalama 71 sayı yemişiz. Green'i de dört sayıda -ki dördü de serbest atıştı- tutmak önemli artı idi takım adına. Hülasa takımın genel anlamda başarılı olduğu, seyircinin ise sınıfta kaldığı bir akşamı geride bıraktık.