FENERBAHÇE / Euroleague 2017-18 Sezonu

[Vanguards of FB]

Bu sene hiç maça gidemedim ama geçen sene ortamı ateşleyen birşeye ihtiyaç oluyordu.. Ondan sonra tepkiler ve baskı artıyordu. Bu sene rehavet oldugunu düşünüyorum.. Klübün kombine politikası çok saçma gelmiyor bana ama öğrenci indirimi, üst kata da daha etkin bir grup gelebilir.. Yönetimin bu tarz birşeyler organize etmesi gerekir ama pek umutlu değilim.. Alt kattaki kitlenin genel anlamda bir ateşlemeye ihtiyacı var. Anonscu bazen bunu yapmaya calısıyor ama yetersiz. Sarı trübün + üst katta bir etkili grup iyi olabilir.

tartısmamız geeken konular bunlar iste...fikir uretelim naısl gelisiriz diye...

bizim burada takımı knusarak gelistirme durumumuz yok herhalde...onu hoca ve yardımcıları ile oyuncular hallediyor zaten...bizden akıl alacakları yok...haa kotu gide relestiri olur o ayrı...konusuruz ama kendimize konusuruz...

ama biz kendimize bakmadan direkt hoca surada hatalı , oyuncu surada hatalı dersek olmaz...igneyi baskasına batır ama cuvaldızı kendine demisler...

once bizde kendi ozelestirimizi yapacagız...nasıl etkin hale geliriz nasıl baskı kurarız onu cozmemız lazım...

her trıbune oraya atesleyecek gruplrın yerlesmesi, yad aorganize edilmesi bu isin..ogrenciye ucuz bilet...

anonscu ile ilgili yeni fikirler, yonetimle konusularak bayrak sokulması, korna calınması falan bizim asıl isimiz...

biz sadece o hatalı bu hatalı demeyi biliyoruz...ya peki biz?

ne olur biraz da bu yonden bakalım bu ise...

cunku elimizde buyuk bir potansiyel var hocasıyla, oyuncusuyla,sponsoruyla...

biz de taraftar olarak bu olusuma elimizdne ne geliyorsa fazlasını vermeliyiz...

[Erdal Soner]

Haftalardır seyirciden dert yanıyoruz, haftalardır.

Iddia ederim, seyirci maça müdahale etse ne Oly ne de Zalgiris maçını kaybetmezdik. Ne Oly maçında Roberts, ne de bu maçta Pangos ile Milaknis o şutları rahat rahat sokabilirdi. İllâ bi elleri titrerdi, ayrıca savunma daha dirençli olurdu.

Bir ayrıca daha, seyirci her karara tepki verse hakemlerde düdüklerinde 'ev sahibi' düdüğü çalardı.

Kameranın tam karşısındaki seyircilere dikkatli bakın. Her 3 kişiden 1'i telefonuyla oynuyor, diğeri bacak bacak üstüne atmış uyuklar vaziyette izliyor, bir diğeri de yanındakiyle muhabbette.

*Valencia maçını zor kopardık.
*Khimky maçını az kalsın son anlarda kaybediyorduk.
*Oly maçını kaybettik.
*Zalgiris maçını kaybettik.

1 numaralı sorumlu bu rezil seyircidir. Hakeme etki etmeyen, rakibe baskı yapmayan, Vesely'nin smaçlarında bile havaya girmeyen ve takımı ateşlemeyen seyirci iç saha maçlarında en büyük rakibimiz.

Haftalardır söylüyoruz, keşke her maçımız deplasmanda olsa.

[Vanguards of FB]

Haftalardır seyirciden dert yanıyoruz, haftalardır.

Iddia ederim, seyirci maça müdahale etse ne Oly ne de Zalgiris maçını kaybetmezdik. Ne Oly maçında Roberts, ne de bu maçta Pangos ile Milaknis o şutları rahat rahat sokabilirdi. İllâ bi elleri titrerdi, ayrıca savunma daha dirençli olurdu.

Bir ayrıca daha, seyirci her karara tepki verse hakemlerde düdüklerinde 'ev sahibi' düdüğü çalardı.

Kameranın tam karşısındaki seyircilere dikkatli bakın. Her 3 kişiden 1'i telefonuyla oynuyor, diğeri bacak bacak üstüne atmış uyuklar vaziyette izliyor, bir diğeri de yanındakiyle muhabbette.

*Valencia maçını zor kopardık.
*Khimky maçını az kalsın son anlarda kaybediyorduk.
*Oly maçını kaybettik.
*Zalgiris maçını kaybettik.

1 numaralı sorumlu bu rezil seyircidir. Hakeme etki etmeyen, rakibe baskı yapmayan, Vesely'nin smaçlarında bile havaya girmeyen ve takımı ateşlemeyen seyirci iç saha maçlarında en büyük rakibimiz.

Haftalardır söylüyoruz, keşke her maçımız deplasmanda olsa.

sunu kabullenmiyor kimse bende anlamıyorum...
sanki zannediyorlar ki her amctaki hava real madrid serisi gibi...
o maclar gecti bitti bir daha oyle ortam olmadı...
ancak f4'lerde oldu...

normal sezon performansımızla f4-top 8 performansoımız aynı degil seyirci olarak...bunu anlamamız lazım...

[Erdal Soner]

Kombine sisteminde belli ki ekonomik yönden refah seviyesi yüksek elit kesim bastırıp parayı almış kombineleri. Bu insanlar sadece seyretmeye geliyor, o kadar.

Ekonomik yönden seviyesi daha düşük olan kesim için Fenerbahçenin başarısı her şeyden önce geliyor çünkü bu kesim haftasonları lüks mekanlarda eğlenemiyor, en büyük eğlencesi Fenerbahçenin galibiyeti. Bu yüzden ölümüne destekliyor takımı, bu yüzden rakibin hakeme itiraz etmesine bile fırsat tanımıyor.

Elit kesimse maçtan çıkınca gidiyor eğlenmeye, 2000-3000 lira hesap bırakıyor adamlar. Maç oynanırken gece hangi hatunla nasıl takılacağını düşünüyor, umrunda değil sahada ne olup bittiğinden.

Olayın sosyoekonomik durumu bu vaziyette. Artık kabullenelim, bu kombineli sinema salonu seyircisinin pasifliğinden mütevellit kazanabileceğimiz 3-4 tane daha maçı kaybedeceğiz malesef.

Seneye lütfen kombine sisteminden vazgeçelim, takımın iç saha avantajı diye bir şey kalmadı.

@vanguards

Geçen yıl play-offlar öncesinde bile etkiliydi seyirci, bu profil yoktu.

Bu seyirci profili devam edecekse ilk 4'te yer alıp play-offlarda saha avantajını kazanmanın ne avantajı olacak? Ben play-offlarda da seyircide bir değişiklik olacağını düşünmüyorum profil olarak, belki ilk 4'e girmemek daha mantıklı bile olabilir çünkü deplasmanda bir başkayız: )

[CanCan]

Kombine sisteminde belli ki ekonomik yönden refah seviyesi yüksek elit kesim bastırıp parayı almış kombineleri. Bu insanlar sadece seyretmeye geliyor, o kadar.

Ekonomik yönden seviyesi daha düşük olan kesim için Fenerbahçenin başarısı her şeyden önce geliyor çünkü bu kesim haftasonları lüks mekanlarda eğlenemiyor, en büyük eğlencesi Fenerbahçenin galibiyeti. Bu yüzden ölümüne destekliyor takımı, bu yüzden rakibin hakeme itiraz etmesine bile fırsat tanımıyor.

Elit kesimse maçtan çıkınca gidiyor eğlenmeye, 2000-3000 lira hesap bırakıyor adamlar. Maç oynanırken gece hangi hatunla nasıl takılacağını düşünüyor, umrunda değil sahada ne olup bittiğinden.

Olayın sosyoekonomik durumu bu vaziyette. Artık kabullenelim, bu kombineli sinema salonu seyircisinin pasifliğinden mütevellit kazanabileceğimiz 3-4 tane daha maçı kaybedeceğiz malesef.

Kombinem var. Bursa'dan kalkıp her Euroleague maçına geliyorum. Maçtan sonra tek düşüncem yarın işe gittiğimde nasıl haşat durumda olacağım oluyor. Etrafımdaki diğer kombine sahipleri arasında senin bahsettiğin gibi çıkışta eğlenmeye gidecek ve 2000-3000 tl verecek profilde kimse göremedim. Özetle nasıl bir hayal dünyanız var çözemiyorum. O dediğiniz tipte adamlar sadece saha içi koltuklarda ilk 2 sırada oturan adamlar (toplasan 200 kişi belki eder), ki ilk sırada bayağı ateşli canla başla destek verenler de var.

Özetle kombine sahipleri üzerinden ülkedeki sosyoekonomik duruma öfkenizi kusmanız anlamsız oluyor. Adam parasını vermiş takıma en azından finansal katkı sağlamış, kalkıp da böylesine yermek insafsızlık... 

[Ertan Ürkmez]

Kombine sisteminde belli ki ekonomik yönden refah seviyesi yüksek elit kesim bastırıp parayı almış kombineleri. Bu insanlar sadece seyretmeye geliyor, o kadar.

Ekonomik yönden seviyesi daha düşük olan kesim için Fenerbahçenin başarısı her şeyden önce geliyor çünkü bu kesim haftasonları lüks mekanlarda eğlenemiyor, en büyük eğlencesi Fenerbahçenin galibiyeti. Bu yüzden ölümüne destekliyor takımı, bu yüzden rakibin hakeme itiraz etmesine bile fırsat tanımıyor.

Elit kesimse maçtan çıkınca gidiyor eğlenmeye, 2000-3000 lira hesap bırakıyor adamlar. Maç oynanırken gece hangi hatunla nasıl takılacağını düşünüyor, umrunda değil sahada ne olup bittiğinden.

Olayın sosyoekonomik durumu bu vaziyette. Artık kabullenelim, bu kombineli sinema salonu seyircisinin pasifliğinden mütevellit kazanabileceğimiz 3-4 tane daha maçı kaybedeceğiz malesef.

Seneye lütfen kombine sisteminden vazgeçelim, takımın iç saha avantajı diye bir şey kalmadı.

@vanguards

Geçen yıl play-offlar öncesinde bile etkiliydi seyirci, bu profil yoktu.

Bu seyirci profili devam edecekse ilk 4'te yer alıp play-offlarda saha avantajını kazanmanın ne avantajı olacak? Ben play-offlarda da seyircide bir değişiklik olacağını düşünmüyorum profil olarak, belki ilk 4'e girmemek daha mantıklı bile olabilir çünkü deplasmanda bir başkayız: )

Dostum yorumunuz çok genelleyici olmuş. Ben her maça Ankara'dan hızlı tren ile geliyorum. Kombine bileti alabilmek ve ayda iki kere ya da üç defa İstanbul'a gelip gitmek için belli bir ekonomik durum gerekiyor evet; hatta daha da önemlisi zaman serbestliği bakımından da rahat olmak gerekiyor. Bilmiyorum bu beni zengin veya elit yapar mı? Hadi yaptı diyelim bu durum maç boyunca maçı yaşamama engel olmuyor. Hülasa salondaki durumun sınıfsal nedenlerden kaynaklandığını düşünmüyorum. Sizin tarif ettiğiniz tipe uyan kombine sahipleri de vardır tam tersi de. Benim tek derdim ölmeden önce bana Avrupa Şampiyonu olma zevkini tattıran bu karakterli takımı yerinde yuvasında alkışlayabilmek. Ayrıca sizin istediğiniz taraftar profilinin sahada verilen mücadele ile alakası olmaksızın kendi kendini tatmin etmeye çalışan bir güruha dönüşme tehlikesi de çok yüksek. İki yıl önce Ankara da oynanan cumhurbaşkanlığı kupası finalinden sonra takım kupa kaldırırken pota arkasındaki iki taraftar grubu birbirine girdi. Kafamızın üzerinden koltuklar uçuştu. Adamların takımı desteklemek gibi bir derdi yok, basketbol kurallarını bildiklerini düşünmüyorum, kavga etmeye geliyorlar, kavga edecek rakip seyirci bulamayınca da birbirlerine giriyorlar. Özetle Ataşehir in Abdi İpekçi ye dönüşme riski mevcut.

[Erdal Soner]

Kombinem var. Bursa'dan kalkıp her Euroleague maçına geliyorum. Maçtan sonra tek düşüncem yarın işe gittiğimde nasıl haşat durumda olacağım oluyor. Etrafımdaki diğer kombine sahipleri arasında senin bahsettiğin gibi çıkışta eğlenmeye gidecek ve 2000-3000 tl verecek profilde kimse göremedim. Özetle nasıl bir hayal dünyanız var çözemiyorum. O dediğiniz tipte adamlar sadece saha içi koltuklarda ilk 2 sırada oturan adamlar (toplasan 200 kişi belki eder), ki ilk sırada bayağı ateşli canla başla destek verenler de var.

Özetle kombine sahipleri üzerinden ülkedeki sosyoekonomik duruma öfkenizi kusmanız anlamsız oluyor. Adam parasını vermiş takıma en azından finansal katkı sağlamış, kalkıp da böylesine yermek insafsızlık...

Ülkedeki sosyoekonomik duruma nefret kusmak mı? Alakası yok. Herkes geliri ölçüsünde yaşar ve kimseye de söz hakkı düşmez.

Ama maça katkısı olmayan, maçı pembe dizi izler gibi izleyen kitleye nefret kusarım arkadaş. Dediğin gibi 200 kişi falan değil bu kitle.

[Intermed]

Haftalardır fırsat kollayan troller, bu mağlubiyetten sonra fenerli kisvesi altında çeşitli sitelerde  obra reis hakkında atıp tutmaya başladılar.  Yazılanları okudukça reisin ne kadar da büyük işler başardığını ve ne kadar çok kıskanıldığımızı daha iyi anlıyorum.

[Erdal Soner]

Dostum yorumunuz çok genelleyici olmuş. Ben her maça Ankara'dan hızlı tren ile geliyorum. Kombine bileti alabilmek ve ayda iki kere ya da üç defa İstanbul'a gelip gitmek için belli bir ekonomik durum gerekiyor evet; hatta daha da önemlisi zaman serbestliği bakımından da rahat olmak gerekiyor. Bilmiyorum bu beni zengin veya elit yapar mı? Hadi yaptı diyelim bu durum maç boyunca maçı yaşamama engel olmuyor. Hülasa salondaki durumun sınıfsal nedenlerden kaynaklandığını düşünmüyorum. Sizin tarif ettiğiniz tipe uyan kombine sahipleri de vardır tam tersi de. Benim tek derdim ölmeden önce bana Avrupa Şampiyonu olma zevkini tattıran bu karakterli takımı yerinde yuvasında alkışlayabilmek. Ayrıca sizin istediğiniz taraftar profilinin sahada verilen mücadele ile alakası olmaksızın kendi kendini tatmin etmeye çalışan bir güruha dönüşme tehlikesi de çok yüksek. İki yıl önce Ankara da oynanan cumhurbaşkanlığı kupası finalinden sonra takım kupa kaldırırken pota arkasındaki iki taraftar grubu birbirine girdi. Kafamızın üzerinden koltuklar uçuştu. Adamların takımı desteklemek gibi bir derdi yok, basketbol kurallarını bildiklerini düşünmüyorum, kavga etmeye geliyorlar, kavga edecek rakip seyirci bulamayınca da birbirlerine giriyorlar. Özetle Ataşehir in Abdi İpekçi ye dönüşme riski mevcut.

Geçen seneki seyircimiz aksine basketbolu ve kuralları çok iyi bilen, bilinçli bir seyirciydi. Münferit olayları genellemek olur bu son söylediğin.

En ufak bir stepste, en ufak bir faulde öyle tepki koyuyorduk ki telafi düdükleri hemen geldiği gibi peşinden aleyhte düdüğü hiç görmüyorduk. Rakip oyuncunun gidip hakeme itiraz etmesine bile fırsat tanımıyorduk, hatırla bunları.

Taraftar profili çok köklü değişti ve Oly-Zalgiris mağlubiyetlerine de sebebiyet verdi. Oyuncu dediğin hata yapar, coach da hata yapabilir ama 10 bin kişilik salonun 7 bini susarak izliyorsa, elinde telefonu fotoğraf çekip instagram'a ekleme derdindiyse ben sıkıntıyı kombine de bulurum.

https://youtu.be/AEP_9tM0zOY

Şu videoyu iyi izle lütfen. Bu seyircinin önünde hangi hakem bizi yakmaya cesaret edebilir ya da hangi oyuncunun kolay kolay eli titremez?

Yanlış anlaşılmasın, küfür etsinler demiyorum, oyuna müdahil olsunlar. Dikkat et bak videoda 22 sayı öndeyiz ama tüm salon nasıl da yıkıyor ortalığı. Şimdiki seyirci olsa ''amaaan 22 sayı öndeyiz, maçı kazandık sayılır eve kaçayım ben'' der.

[kenz]

Bursa'dan, Ankara'dan her EL maçına gelmek, helal olsun. Evim, salona trafik yoksa 10-15 dakika mesafede ama pek az maça gidiyorum, utandım:)

[Ertan Ürkmez]

Geçen seneki seyircimiz aksine basketbolu ve kuralları çok iyi bilen, bilinçli bir seyirciydi. Münferit olayları genellemek olur bu son söylediğin.

En ufak bir stepste, en ufak bir faulde öyle tepki koyuyorduk ki telafi düdükleri hemen geldiği gibi peşinden aleyhte düdüğü hiç görmüyorduk. Rakip oyuncunun gidip hakeme itiraz etmesine bile fırsat tanımıyorduk, hatırla bunları.

Taraftar profili çok köklü değişti ve Oly-Zalgiris mağlubiyetlerine de sebebiyet verdi. Oyuncu dediğin hata yapar, coach da hata yapabilir ama 10 bin kişilik salonun 7 bini susarak izliyorsa, elinde telefonu fotoğraf çekip instagram'a ekleme derdindiyse ben sıkıntıyı kombine de bulurum.

https://youtu.be/AEP_9tM0zOY

Şu videoyu iyi izle lütfen. Bu seyircinin önünde hangi hakem bizi yakmaya cesaret edebilir ya da hangi oyuncunun kolay kolay eli titremez?

Yanlış anlaşılmasın, küfür etsinler demiyorum, oyuna müdahil olsunlar. Dikkat et bak videoda 22 sayı öndeyiz ama tüm salon nasıl da yıkıyor ortalığı. Şimdiki seyirci olsa ''amaaan 22 sayı öndeyiz, maçı kazandık sayılır eve kaçayım ben'' der.

Dostum seyircinin durumundan ben de muzdaribim fakat bunun sadece kombine ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Sabır, tahammül, başarı-başarısızlık, vefa gibi konularda sıkıntıları olan bir milletiz. 19-20 yaşlarında euroleague şampiyonluğu yaşamış çocuğun feneriumda gördüğü udoh tişörtüne dudak bükmesi, kibri, şımarıklığı gibi olaylar seyircinin katkı vermemesinden daha fazla yakıyor canımı, örnekler çoğaltılabilir...

[fener_1907]

Benim için seyircinin oyuna etkisi önemli, sürekli ıslık vs. gerekmiyor. Hakemin kritik kararlarında, ortada olan pozisyonlarda baskı kurulması lazım. Barcelona, Milano ve hatta Efes seyircisi bence bizim şu anki alt kısım seyirci durumundan daha etkili, çünkü oyunu biliyorlar ve seviyorlar. CSKA seyircisin karşılaştırmaya almıyorum, çünkü o insanlar buzdan yapılmış

[Ertan Ürkmez]

Benim için seyircinin oyuna etkisi önemli, sürekli ıslık vs. gerekmiyor. Hakemin kritik kararlarında, ortada olan pozisyonlarda baskı kurulması lazım. Barcelona, Milano ve hatta Efes seyircisi bence bizim şu anki alt kısım seyirci durumundan daha etkili, çünkü oyunu biliyorlar ve seviyorlar. CSKA seyircisin karşılaştırmaya almıyorum, çünkü o insanlar buzdan yapılmış

Alt kısım üst kısım diye ayırmamak lazım. Alt kısımdaki eli telefonlu gezelim görelim ekibi ne kadar işlevsizse tepede konuşlanan ve maçların en can alıcı bölümlerinde ayağa kalkmayan cimbomlu olsun tezahüratını bağırmayı şiar edinmiş olan grup da o kadar işlevsiz.

[anil7com]

7.kategoride kombinem var her maç gücüm yettiğince destek veriyorum takıma. özellikle sarı tribünden gelen tezahüratlara ve savunmada ıslık konusunda.

fakat şöyle bir durum var. üst katın gerçekten hiç bir etkisi olmuyor. salon akustiği buna müsait değil. tüm üst kat tek bir ses halinde bağırmadığı sürece üst katta 500 kişilik grubun etkisi alt kattaki 50 kişi kadar olmuyor. sarı tribün bildiğim kadarıyla maça göre 40-50 kişi kadar oluyor. ve bu kadar az kişi ciddi ses çıkartıyor. bence şimdilik tek çözüm pota arkası sarı tribünü en azından 200-250 kişilik hale getirmek (aynı kafa yapısıyla). üst kattaki anadolu gfb arkadaşlar gibi 500 kişi de olsa faydasız oluyor.

 

[anil7com]

7.kategoride kombinem var her maç gücüm yettiğince destek veriyorum takıma. özellikle sarı tribünden gelen tezahüratlara ve savunmada ıslık konusunda.

fakat şöyle bir durum var. üst katın gerçekten hiç bir etkisi olmuyor. salon akustiği buna müsait değil. tüm üst kat tek bir ses halinde bağırmadığı sürece üst katta 500 kişilik grubun etkisi alt kattaki 50 kişi kadar olmuyor. sarı tribün bildiğim kadarıyla maça göre 40-50 kişi kadar oluyor. ve bu kadar az kişi ciddi ses çıkartıyor. bence şimdilik tek çözüm pota arkası sarı tribünü en azından 200-250 kişilik hale getirmek (aynı kafa yapısıyla). üst kattaki anadolu gfb arkadaşlar gibi 500 kişi de olsa faydasız oluyor.

Aziz Yıldırım ile mümkün olmasa da diğer bir çözüm aklıma gelen şu şekilde:

Pota arkası alt katı koltuksuz yapmak. oturup sessiz maç izlemek isteyenler böylelikle başka kısımlara kaymak zorunda kalacak. 1000 kişi gibi iki pota arkasında destekleyen taraftar bölgesi yaratılsa gerçekten olumlu etkisi olacaktır. zaten taraftar genel olarka basketbolu bilen bir ortalamada ülker arenada. 1000 kişilik destekleyen taraftar kitlesi sayesinde özellikle kritik anlarda salonda toplu destek de sağlanabilir. Ali Koç başkanımız umarım bu konuda adım atar.