Bu kadar düşük ENERJİYLE oynadığın maçı kazanamazsın.
Ömer Onan dışında efor koyan tek bir isim olmadı. Lay lay lom piknik havasında oynarsan piknik sepetine tıkılan sen olursun.
Teknik anlamda da takımdaki tek sıcak el Kleiza'yı ısrarla topla buluşturmayarak oyundan düşüren "oyun kurucu" Kenan'ın zorlamaları, tek başına kalabalığa dalıp rastgele topu havaya fırlatmaları zaten düşük enerjiyle oynasa da bir şekilde skor bulan takımın hücum düzenini de bozdu.
Düşük enerji demişken... Bu konuda kimse Emir'le yarışamazdı bugün. Onun ardından da Bo gelir. Pardon, şu lanet isimli salonun yumuşak koltuklarına popolarını yapıştıran beyzadeler istisna...
5 sayı öne geçtiğimiz bölümde Bojan'ın maç boyu olduğu gibi çembere nişanladığı bir şut var. O girse oyunun şekli değişecekti. O girmedi, dönüşte fark tek baskete indi.
Ufuk Sarıca'nın davranışlarını, mimik ve bakışlarını Tolunay Kafkas'a benzeten tek kişi ben miyim? Ya birazdan onun tahammülü zor antipatik surayını da göreceğim için bende çağrışım uyandırdı, ya da gerçekten ikisinin ruhuna sinen aynı gıcıklık suratlarına vurmuş.
Bazı oyuncuları bu formaya hasret bıraktıracak bir rotasyonumuz olsa keşke. Özellikle Emir'e alternatifsiz olmadığını hissettirmek lazım. Ama nasıl?