Fenerbahçe Ülker Euroleague (2014-2015 Sezonu)

[pikenrol]

Çok fazla alıntı gelmiş, ortaya yazayım o yüzden.
Kutay çok iyi anlamış söylemek istediğimi.
Aynen bunu diyorum.

A) Takım rezil ve kepazedir demiyor.
B) Herhangi bir X takımının direkt rakibi olduğu söylenen takımlara Top 16'da 0-4 yapması rezillik ve kepazeliktir diyor. Ben katılmıyorum.

Olympiacos da olsa, CSKA da olsa, Real Madrid de olsa, Barcelona da olsa, hatta bütçe ve kadro olarak bunlardan 1-2 seviye aşağıdaki Maccabi ve Panathinaikos da olsa, doğrudan rakipleriyle oynadıkları 4 maçı da kaybetmeleri bana göre rezillik ve kepazeliktir.

Bizim takımı da bu kategoriye dahil ediyorum müsadenizle...


@Umut

Türkçe konusunda biraz sıkıntı yaşıyorsun bence.
Aptallık yapmak için aptal olmaya gerek yoktur, herkes bazen aptallık yapabilir.
Salaklık yapmak için de salak olmaya gerek yoktur, herkes bazen salaklık yapabilir.
Kepazelik diye tanımladığım durum için de kepaze olmaya gerek yoktur, bazen kepazelik diye nitelenecek duruma düşülebilir.

Senin sorunun müneccimlik yapmak ve niyet okuyup bu adam hain, çakal, yavşak yargısına varmak.
Sonrasında da koyduğun teşhis üzerinden tartışmaya girmek.
Herkese karşı yapıyorsun bunu, bana karşı değil sadece...

Kendi sitemde neden bu üslupla yazmadığımı soruyorsun.
Sitemde Olympiacos ve CSKA'nın bizim rakibimiz olmadığını iddia eden kimse yok.
Burda olunca ben de ortama uygun dil kullanmak zorunda hissediyorum kendimi...

Takımla ilgili yazdığım yazı ortada, okumayan varsa buyursun...

http://www.altinciadam.com/2015/01/18/sap-samanla-karisinca/

Herkesin salladığı ortamda yapılan yanlış ve haksız eleştirileri düzeltmeye çalışan,
Değinilmekte eksik kalınan noktalara da elinden geldiğince değinmeye çalışan ve bunları yaparken de;
Barcelona'yı saha avantajı olmadan da bu takım eler diyecek kadar olumlu konuşan kaç kişi gördün?


@hkn7

Çelişki var gibi duruyor ama çelişki yok.
Bahsettiğin yazıda şöyle diyorum zaten F4 beklentimi dile getirirken:
"Son olarak maç sonu oynamak ile ilgili yazdıklarımla biraz çelişse de."

Rakibimiz Olympiacos, CSKA veya Real Madrid olsa, 3-1 veya 3-2 eleniriz derdim.
Bu sene Barcelona'yı beğenmiyorum. Deplasmanda kazandığımız maç öncesi 1 hafta boyunca kazanacağımızı söylemiştim örneğin.
Çeyrek finalde eşleşirsek, saha avantajı olmadan da eleyeceğimizi düşünüyorum.
Maccabi veya Panathinaikos'u da oyun ve kalite olarak bizim seviyemizde görmüyorum.
Ki zaten 1. sınıf basketbol oynadığımızı ve 1. sınıf savunma yaptığımızı anlatıyorum yazı boyunca.
Çelişki yok haliyle...


@Cem Ağrak

Top 16 başladığında aramızda konuşuyorduk hatırlarsan.
İçerde Olympiacos ve CSKA'yı yenmenin, takımın gelişimi açısından öneminden bahsediyorduk.
Bu takımlara karşı 1/3 yaparak grubu 2. bitirmektense, 2/2 yaparak 3. bitirmenin daha değerli olduğunu anlatıyordum sana.
F4 yapılır, şampiyon olunur ayrı konu.
Top 16 aşamasında CSKA ve Olympiacos'a 4 maçı da kaybetmek...
Kabul edilecek gibi değil....

[Besim]

Cem alıntı yapamıyorum yine ne alaka ise

İşte rakibinin faul hakkının dolduğunu gördüğün kritik anlarda vücut vücuda teması zorlayıp yada penetre ederek faulle çizgiye gitmek lazım. Gou özelinde değil bu dediğim. Bir navarro, spanoulis, diamantidis gibi adamlar maç sonlarında bunu çok iyi yapıyorlar. Bizde ise tamamen dış şuta dayalı bir sistem var. Girdiği zaman dediğin gibi kralsın, girmezse iki de 0 yapıyorsun. Gou'nun bu kadar az çizgiye gitme nedeni de bundan bence.
Asıl sorun Zizis gibi gözüküyor. Maç boyu potaya bakmamasının izahı yok. Efes'te huertel uyum sağlamadı diyoruz da bizde de pek içi açıcı değil durum. Yanılmıyorsam ilk çeyrek 4 asisti vardı. maçı da 4 asistle bitirdi son maçta. O böyle devam ederse Ricky için 5 vakit dua edelim dönmesi için derim ben

Gou'nun o bahsi gecen sut secimlerinin hatali oldugu hususunda gercekten saygi duyarim.  Faul ozelindeki yoruma ise ekleme yapmam gerekir. Gou, "crossover dribble" ve akabindeki "fake"ler hususunda Avrupa'nin cok ilerisinde.  Oyle oldugu zaman hem ucluk hem de iceri penetrede adamin yakalayip faul yapmasi zor.  Iceri penetrede de son adimi atmadan yuksekten birakiyor.  Son temas gelmiyor. 

[Besim]

Mesela her yenilgide o takımın antrenörü suçludur. Fenerbahçe Ülker yenildiyse suçlu Obradovic ' tir..

Barcelona her yenildiğinde nasıl suçlu Xavi Pasqual olup tüm eleştiriler ona yapılıyorsa bizde her yenilgide koçun hatalarını söylüyoruz.

Mesela benım anlamadıgım su ; Zizis ten önce 1-1oynamamız normaldi çünkü takımda gerçek oyun kurucu yoktu.Şimdi Zizis geldi has oyun kurucu. hala neden 1-1 oynuyoruz.

Zoric Malaga zamanında nasıl costugunu biliyormusunuz ? Marcus Williams ' ın onu beslemesi sayesinde..

Bizde de Zizis ' in görevi takımın lideri olup uzunları beslemesidir. Goudelock iyi şutor lafım yok ama her 5 hücümün en az 3 ünde gou nun sut kullanması saygısızlık

Prensip itibari ile dogru.  Bariz bicimde Obra'nin kaybettigi maclari izledik.  ama her yenilgide antrenor sucludur demek cok yuzeysel kalabilir bazi durumlarda.  Mesela, basa bas giden bir mac dusunun.  Son bir dakikada takim 10 serbest atisin sadece ikisini sayiya cevirdigi icin maci kaybetmis.  Burada suclu Hoca degildir; bu bireysel bir hatadir.  Bu Olympiakos veya CSKA ozelinde verdigim bir ornek degildi.  Genel bir ornek.

[Besim]

salonda herkesin gördüğü bir şey var zaten istatistiklere de bir nevi yansımış  19-20 şut arası top atıyor potaya  bu kesin
yaptığı asist 1-2
hiç arkadaşlarına bakmıyor oly maçını beraber izleyelim oğuzun en az  0 a karşı pozisyonu var vermiyor
yarı sahayı geçiyoruz direk eline alıyor en az 10 saniye dripling yapıyor 1 kişiye bile deymeden en az 10 hucum vardır
bu ise düzen iyi oyun ben tartışmaktan vazgeçiyorum

soruyorum kaçtane ikili oynadık onu geçtim zizis kaç top kullanmış ? bunuda geçtim kaçtane sırtı dönük oyun oynadık

kazansakta kaybetsek te benim fikrim değişmez gerçekten bir kişiye bağımlı bir oyun var ortada sıkıntı bu

sıkıntı gou yeteneksiz veya kötü yüzde ile hucum ediyor değil . sıkıntı kesinlikle düzen

kabul edilsin veya edilmesin sürekli birebirini zorluyor.

Serkan, arkadaslarina bakmiyor dersen, bu onyargili bir elestiriye girer.  Yine yap elestirini; burada herkesin elestirmeye hakki var (ozellikle senin gibi guzel bir uslupla dile getirince).  Ama benim de elestirini elestirmem gerekirse, bu kadar yuksek yuzdeli skor bulup, bunu asiri diyemeyecegimiz bir top kullanma ile basaran adama, neden arkadaslarina bakmiyor demek biraz abes kaciyor.  Nihayetinde basketbol oyununda nihai amac, rakipten en az bir tane fazla atmaktir.  Bunu da daha az yeyip, daha cok atarak basarirsiniz.  Hucum cercevesinde bakinca, dediginiz durum eger cok top kullanip, cok az bir yuzde ile hucum etseydi gecerli olurdu. 

[Besim]

Yazmayayım yazmayayım diyordum da yine dayanamayacağım galiba.
Gou'yla ilgili sıkıntı gibi görülen şey Gou ile alakalı değil aslında.
Böyle özel bir skorer/yaratıcınız varsa setlerin çoğunlukla onun üzerinden dönmesi doğaldır.
Yalnız bir şeyde katılıyorum size o da şu ki: bazen takım Gou'ya fazla güvendiği için Gou topu aldığında oldukları yerde bekliyorlar. Halbuki topsuz oyun alan açmada çok önemlidir. Alan açılmadığında da arada Gou da saçmalayabiliyor. Burda da suç Gou'da değil, hareketsiz kalıp tembelliği seçen diğer oyunculardadır.

Özetle: İlk turda çok iyiydi önemli olan Top16 dendi. Burda da skorer yönünden hiç geri adım atmadı. Gou'dan çok memnunum. Lütfen kıymetini bilelim gerçekten özel adam.

Guzel bir noktaya deginmissin.  Kesinlikle katiliyorum.  Hatta gecen hafta burada bir yerde bunun muhabbeti gecmisti sanirim. 

Bu arada, diger arkadaslar tembelligi secmeyip, hareketli olunca, Goudelock'in kat ettigi oyunlarda cok guzel paslar aliyorlar.

[Umut]

İskender;

Kusura bakma, Türkçe'de sorun yok. Bir insan aptallık yaparsa ona "aptal" dersin, bunun formülü yok. "Neden dedin" diyemez çünkü aptallık yapmıştır. Sen zaten bunu yazarken bütünüyle "rezil" ya da "kepaze" demiyorsun, durum için söylüyorsun ama bunu söylerken yer seçiyorsun. Kendi yazdığın sitede söyleyemeyeceğin şeyleri getirip burada kusuyorsun. Bir yandan da "bu takım şunu yapar, bunu eler" diyerek günah çıkarıyorsun. Ortada zaten diz boyu çelşiki var: Kullanılan sıfatla takıma yapıştırılan 1. sınıf etiketi arasında sorun var misal en çok. 1. sınıf bir takımın rezil ve kepaze sonuçları, nasıl oluyorsa. Geçen sene bir Maccabi tarftarı aynılarını yazsaydı, ki sonuçlar biz daha tüm maçları oynamasak da aynı kabul ediliyor senin tarafından, bu takım içeride CSKA'ya, Real'e yenildi, bu sonuçlar rezillik ve kepazeliktir deseydi ve sonuçta takım da şampiyon olsaydı ki olan bu, birisi de çıkıp, bu ifadeleri kullanmak rezillik kepazeliktir diyebilirdi.

Şimdi sana soruyorum: Senaryo senin çizdiğinle aynı. Böyle bir durumda rezil ve kepazece davrandığını kabul eder misin? Ama iki gündür yaptığın gibi ikili oynamayacaksın cevap verirken. Hem rezil deyip hem Barca'yı tokatlar demeyeceksin. Manipülasyon yapmaya çalışıp karşıdakini bununla suçlamayacaksın. Oraya gidip sadece "1. sınıf" buraya gelip "1. sınıf ama rezilliğe ve kepazeliğe imza attı" demeyeceksin.

Cem'le konuştuk, alttan alayım diyorum ama inadına yapar gibi, yaraya tuz basar gibi gelip gelip "REZİLLİK ve KEPAZELİK" yazıp gidiyorsun. Niyetin üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

Not: Bundan sonra kendi küfür anlayışım dahilinde mesajları sileceğim gördüğüm yerde, bu başlık hariç. Gelin burada, bu başlıkta ne kadar hakaret, aşağılama, küfür etme isteğiniz varsa tatmin edin. Herkes için yazıyorum bunu. Bu başlıkta bu rezil, kepaze, 'loser' takımı istediğiniz kadar aşağılayın. Zaten desteğinizi de hak etmiyorlar, koç dahil.

[lancelot]

cska ve olye 4 maçıda kaybedebiliriz tıpkı geçen sene maccabinin real ve cskaya kaybettiği gibi

[Umut]

Bireysel hatalarda bana göre koçun hatası sınıfına girer. Antreman bitiminde oyuncuları toplayıp extra serbest atıs antremanı yaptırması gerekir. Oyuncularımız tembel buna lafım yok.

Kardeşim, ekstra serbest atış çalışmasını da mı koç yaptıracak? Bir de EKSTRA? Her türlü ekstra çalışmayı beyefendiler kendileri yapacaklar maalesef. Öyle yağma yok, alt yapı takımı mı bu? Koç izin verdiğinde seriyorlar, olmayınca da olmuor işte.

Bu arada bana da "hiç koçu eleştirmiyorsun" eleştirisi geliyor. Bana göre ortada koça gelene kadar fazla sayıda başka parametre var. Oyuncuların ekstra çalışmaması, serbest atışların bir türlü istenilen seviyede olmaması, güvenilen oyuncuların mental olarak takımı sahiplenmeyip çuvallaması. Ama, işte bunca olumsuzluğa rağmen takımın bulunduğu mücadele seviyesi ve isteği gene koçun eseri. Nereden bakıldığına bağlı. Zamanında başka platformlarda Spahija'yı da Pia'yı da çok eleştirdik. Ama ben her zaman önce sabır derim. Bu sabrı Obradovic'e göstermeyeceksem kime göstereyim?

Birşeyler inşa edeceksek daha iyi mimarı nereden bulacağız?

[pikenrol]

İskender;

Kusura bakma, Türkçe'de sorun yok. Bir insan aptallık yaparsa ona "aptal" dersin, bunun formülü yok. "Neden dedin" diyemez çünkü aptallık yapmıştır. Sen zaten bunu yazarken bütünüyle "rezil" ya da "kepaze" demiyorsun, durum için söylüyorsun ama bunu söylerken yer seçiyorsun. Kendi yazdığın sitede söyleyemeyeceğin şeyleri getirip burada kusuyorsun. Bir yandan da "bu takım şunu yapar, bunu eler" diyerek günah çıkarıyorsun. Ortada zaten diz boyu çelşiki var: Kullanılan sıfatla takıma yapıştırılan 1. sınıf etiketi arasında sorun var misal en çok. 1. sınıf bir takımın rezil ve kepaze sonuçları, nasıl oluyorsa. Geçen sene bir Maccabi tarftarı aynılarını yazsaydı, ki sonuçlar biz daha tüm maçları oynamasak da aynı kabul ediliyor senin tarafından, bu takım içeride CSKA'ya, Real'e yenildi, bu sonuçlar rezillik ve kepazeliktir deseydi ve sonuçta takım da şampiyon olsaydı ki olan bu, birisi de çıkıp, bu ifadeleri kullanmak rezillik kepazeliktir diyebilirdi.

Şimdi sana soruyorum: Senaryo senin çizdiğinle aynı. Böyle bir durumda rezil ve kepazece davrandığını kabul eder misin? Ama iki gündür yaptığın gibi ikili oynamayacaksın cevap verirken. Hem rezil deyip hem Barca'yı tokatlar demeyeceksin. Manipülasyon yapmaya çalışıp karşıdakini bununla suçlamayacaksın. Oraya gidip sadece "1. sınıf" buraya gelip "1. sınıf ama rezilliğe ve kepazeliğe imza attı" demeyeceksin.

Cem'le konuştuk, alttan alayım diyorum ama inadına yapar gibi, yaraya tuz basar gibi gelip gelip "REZİLLİK ve KEPAZELİK" yazıp gidiyorsun. Niyetin üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

Not: Bundan sonra kendi küfür anlayışım dahilinde mesajları sileceğim gördüğüm yerde, bu başlık hariç. Gelin burada, bu başlıkta ne kadar hakaret, aşağılama, küfür etme isteğiniz varsa tatmin edin. Herkes için yazıyorum bunu. Bu başlıkta bu rezil, kepaze, 'loser' takımı istediğiniz kadar aşağılayın. Zaten desteğinizi de hak etmiyorlar, koç dahil.

Kendi mesajlarımı editledim.
Son 4-5 sayfadaki diğer mesajları da sen sil istersen, daha fazla uzamasın bu konu.
Mesajlar durursa birileri yorum yazacak, dayanamayıp ben de bir şeyler yazcam, uzayıp gidecek.
Hiç gerek yok, son 4-5 sayfayı komple sil, konu kapansın madem...

[Umut]

Ben bu maçın konusundan birşey silmeyeceğim kendi adıma, isteyen yönetici silebilir. Kalsın burada, sene sonu bakarız, durumu değerlendiririz.

[Besim]

Bireysel hatalarda bana göre koçun hatası sınıfına girer. Antreman bitiminde oyuncuları toplayıp extra serbest atıs antremanı yaptırması gerekir. Oyuncularımız tembel buna lafım yok.

Yaptiriyor.  Herkesten fazla.

[Besim]

ayrıca şöyle de bir durum var.
umut ve besim takıma çok sahip çıkıyorlar. kendileri benim değerli dostlarım kardeşlerim. çok sahip çıktıkları için sanki yapılan her eleştiri kötü gibi algılayıp direkt koruma iç güdüsü ile hareket ediyorlar  gibi geliyor bazen...
ama umut'un tek derdi '' takıma hakaret edilmesin noktası ve Obradoviç'İ kaybetmeyelim '' noktası olduğunu çok iyi biliyorum. ama sonuçta forumlar eleştirmek için var.  galibiyet sonrası yazılmayıp yenilgiler sonrası yazma durumu ''insan '' olgusunun ortak sorunu.
çünkü insanoğulu mutluluktan değil hüzünden nefretten besleniyor....
Besim 'i de eleşticem.. medeniyetin beşiğinde master doktora yapıyor bu güzel adam. benim güzel hamşehrim hemde ''hukuk '' dalında yapıyor..
en esnek en demokrat olması gereken adam Fenerbahçe Ülker'in avukatı gibi hareket ediyor bazen ben bunu kendisine yakıştıramıyorum.
bende aynı hataları yapıyorum kendimi aklamayayım...
bende avukat gibi hareket ediyorum ama benim biraz yumuşak adamım tartışmasını bildiğim için biraz da kıvırma tekniklerinde başarılı olduğum için yırtıyorum bu durumdan

Hemso, bugun benim ve Umut'un cok ismi gecti.  Belli ki bazi sikayetler gelmis.   

Hakli oldugun yerler var.  Zaten iki hafta once de burada ayni seyi soylemistim.  Ancak benim yapilan her elestiriye karsi tavir almam gibi bir durum soz konusu degil.  Gecen sene ve bu sene mac ozellerinde, hem bir suru oyuncuyu hem de takimi hunharca elestirdik.

Ancak her elestiri de bir degil.  Bazi elestirilerin keskinligi, haksizligi ve adaletsizligi yuzunden, dedigin gibi, normalde olmayacagim bir siddet ve celal icerisinde yaziyorum.  Bir diger sebebi de, son 1-2 aydir siklikla denk geldigim Ergin Ataman, Anadolu Efes ve sair takim ve Hocalarin hayranlari.  Onlarin direkt olarak rakip olmalarini gectim, hadi ona da eyvallah, ama gidip de Efes'in farkla yenildigi maclarda bile ona guzelleme cekip, bizim takima ana avrat kufur edersen, burada anlasilacak ve hosgorulecek bir sey yok.  O yuzden, benim esas hedef aldigim kesim, bu kesimdir.  DHKP/C'nin her eylemi ustlenmesi gibi HERKESIN bu elestiriyi ustune almasina gerek yok. 

[Besim]

Gozden kacmis olabilir...

Son iki senedir Top 16 bu grup düzeninde oynanıyor.
Son iki senenin şampiyonlarını hatırlayın veya hatırlamıyorsanız bir bakın iç sahadaki maçlarına: özellikle Maccabi'nin, Real ve CSKA'ya karşı 4'te 0 yapmış olduğunu yazayım.  Bir önceki sene de Oly 7'de 4 iç saha. 

[Umut]

Koçun bir açıklaması vardı. Oyuncularıma bugun antreman yok dedim kimse gelip ekstra antreman yapmadı. Sorun burda demişti..

Ben sonuna kadar sana hak veriyorum. Bizim oyuncularımız tembel. Ye iç yat misali...

Ama işte koçunda orda ağırlıgını koyup bişeyler yapması lazım..

top 16 gibi her sayının önemli oldugu platformda zoc un takımının 16 da 7 yada 23 de 9 gibi serbest atış atması yakışmaz.

Ama işte adam istiyor ki oyuncu da onun kadar can-ı gönülden istesin, arzulasın başarıyı. İtelemeyle olmasın, kendisi gelip çalışsın. Haksız mı?

[Kutay]

Kusura bakma Kutay ama biraz Türkçe biliyorum. Kepaze, kepazelik yapana denir. Arada nasıl bir fark var? Kepazelik yapıyorsun ama kepaze değilsin denir mi?

Cevap sonradan verilmiş bu konuda ki ben de aynı fikirdeyim, bir kişi aptal olmasa da aptallık yapabilir. Sorun bu nitelemenin genişletilebilmesi sorunu değil, rezil ve kepaze sözcüklerinin ağır olması, bağlam ne olursa olsun söylenmek istenenin önüne geçiyor. Bence siz de aslında buna takıldınız, daha yumuşak bir ifade olsa sıkıntı olmazdı. Özellikle böyle birbirini tanımayan insanların da olduğu bir yer için sıkıntılı sözcükler.