Bu yıl bütün euroleague maçlarını salonda izledim. Genel olarak salondaki kitleden ben de muzdaribim ama dün akşamki seyircinin bu seneki en iyi seyirci olduğunu söyleyebilirim. Bununla birlikte maç sonunu beklemeden salonu terk eden güruh benim de canımı çok acıtıyor, bu takım Avrupa Şampiyonu ve hak ettiği saygıyı görmüyor. Seyirci mevzusunda ben de ikilem de kaldım; diğer salonlarda gördüğümüz salyalı balgamlı basketboldan bi-haber barbar sürüsü mü yoksa Ataşehir deki ortam mı derseniz takıma olan etkisini beğenmemekle birlikte ikincisini tercih ederim. Şimdi bana bizde salyalı balgamlı bir tribün kitlesi yok diyenler olabilir ama cevabım ne yazıkki var. Nedenini anlayamadığım bir şekilde her maça kitle olarak ikinci çeyrekte gelen bir güruh var ki bu arkadaşlar maçın en önemli anlarında ayağa kalkmayan cimbomlu olsun türünden beyin yakan argümanlarla takıma destek olmaya (!) çalışıyorlar. Gönül isterki maçı ruhuyla canıyla birebir yaşayan basketboldan anlayan bir seyirci olsun ama her ikisi birden olmuyor maalesef. Dün pota arkasında bir grup gelen yirmi kadar zalgris seyircisine Fuck you zalgris diye bağırmaya başladılar, sonrasında ne yapıyorsunuz diye uyaranlara sardılar. Hiçbir tahrikte bulunmaksızın sadece takımları lehine bağıran ve büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan yirmi kişilik bir gruba Fuck you diye bağırmanın Fenerbahçe ye destek olmakla bir alakasının olduğunu düşünmüyorum. (sarı tribünü yazdıklarımdan tenzih ederim)