Gönderen Konu: Fenerbahçe Ülker'in Şampiyonluk Hikayesi  (Okunma sayısı 391722 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SARI KANARYA

  • Üye
  • Yer: İZMİR
  • İleti: 118
  • Cinsiyet: Bay
Krizi iyi yönetirsen başarıyı sağlarsın.Şuanda bir kriz halindeyiz.Bunlar çıkmayacağız diye o kadar açıklama yaptı ama hala son anda çıkarlarsa dahi herhangi bir zararları yok.Ceza falan almazlar.

Burada en büyük zarar bize oldu.Çıkmıyoruz diye diye son dakikada çıkacaklar.Hakemler tırsmış,taraftar pasifize edilmiş olacak.Elimizdeki saha avantajını ve ateşli taraftar profilinden mahrum olup hak kaybına uğrayacağız.Bize verdikleri bu zararları önleyebilmek adına adımlar atmazsan o kupaya sadece bakmakla yetinebilirsin.

Atı alan üsküdarı geçmeden yönetim deklarasyon yayınlamak zorunda.İş sadece basketçilerin eline kalırsa nerede kaldı saha avantajı nerede kaldı taraftarların rolü?12 tane kız gidip bunların sahasında o ambiyansta oynarken,maçı izlemeye gidem mahmut uslu tartaklanırken bunların böyle ağlamaları deşifre edilmeli.

Çevrimdışı sonkale1907

  • Üye
  • Yaş: 46
  • Yer: MERSİN
  • İleti: 2390
  • Cinsiyet: Bay
İki defa Turgay Demirel federasyonu tarafından düşmekten kurtulan bir takım... Ligden düştüler; sanırım 2005 ya da senesiydi; apar topar kural değişikliği ile takım sayısı 14'den 16'ya çekildi ve ligde kalmaları sağlandı.

"Cemal Nalga - Tufan Ersöz" sahtekarlığında apaçık diskalifiyeleri gerekirken yine sembolik bir cezayla lige tutulmalarını sağlayan Demirel federasyonudur.

Ağlıyorlar. Her zaman olduğu gibi... Melis ağlıyor. Meşhur karikatür. Bilmeyen var mı? Paylaşmıyayım ulu orta. :D
Hakan hocam, cidden merak ettim, özelden gönderir misin?  :)
FENERBAHÇE

Çevrimdışı SARI KANARYA

  • Üye
  • Yer: İZMİR
  • İleti: 118
  • Cinsiyet: Bay
Katılıyorum.7.maça çıkacak bir deplasman takımı için olabilecek en uygun ortam ve koşullarda maça çıkacaklar.Bizans oyunlarıyla ortalığı ayağa kaldırıp maç öncesi psikolojik olarak 1-0 öne geçtiler.

Umarım maça çıkmazlar ve o gerginliği yaşamak zorunda kalmayız.Yarın maç olursa o 40 dakika geçmek nedir bilmez.Allah korusun Ekaterinburg faciasına benzer birşey olursa kimse uzun süre kendine gelemez heralde

Ki ben birçok kişinin aksine maça çıkacaklarını düşünmüyorum.Bu saatten sonra çok çok extrem tavizler koparmadan maça çıkarlarsa Ünal Aysal o koltukta Haziran sonunu göremez.Çok akıllı ve sinsi bir adam kendini öyle bir ateşin içine atmaz

Oynanan senaryoya bağırıp çağırararak cevap vermek bizim aleyhimize olacaktır.Onların anladığı dilden konuşacaksın.Yaptıklarının hakemleri etki altına almak olduğunu belirtip,hakkımızla alınan ev sahibi avantajının yok edilmek istendiğine parmak basacaksın.Ne hakları var buna?

Çevrimdışı Hakan Yaman

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 49
  • Yer: Antalya
  • İleti: 8494
  • Cinsiyet: Bay
Google'a "Ağlama Melis" yaz çıkar hocam. Çok kolay bulursun.  Galatasaray ne zaman mızıklasa ve ağlamaya başlasa gündeme gelir bu karikatür.

Çevrimdışı tecessus

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 551
  • Cinsiyet: Bay
Bu vakitten sonra en önemli şey salonda tribünlerde sakin kalabilmek. Sadece oyuna konsantre olmak. Allah korusun Gs sahaya çıktığında bile olay olma riski var.
Bu sefer çekirdekçi seyirciye ihtiyaç var :)
Fenerbahçe

Çevrimdışı Vanguards of FB

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İzmir
  • İleti: 7481
  • Cinsiyet: Bay
Basketbolda kriz: Maalesef hastayı kaybettik

Kaan Kural



Uzun süredir bugüne geliyorduk zaten. Hele son yıllarda koşar adım ilerliyorduk.
Sadece zaman meselesiydi. Bugün olmasa seneye, olmazsa 2 sene sonra. Türkiye�de spor ve özellikle ezeli rekabet sürekli bünyesine eziyet eden, sağlığını kendi eliyle riske eden bir insana benziyor.

Bünyenin ne kadar dayanacağını bilemezsiniz belki ama iflas edeceğini biliyoruz.
Galatasaray�ın şampiyonluk maçına çıkmaması dünün tekil kararı değil. Son yıllarda iyice sağlığı bozulan bir rekabet ortamının sonucu.
Tamamen kazanma odaklı bir anlayışta Makyevel�i mezarında 3 tur döndürecek uygulamaların artık genel geçer kabul edildiği bir ortamda, sağduyu sahibi olması gerekenlerin tam tersine her şeyi daha da provoke ettiği bir yapıda nereye gitmeyi bekliyorduk?
Sonunda ulaştık son durağa. Yıllardır sağlığını kendi eliyle bozan hastayı kaybettik.
Artık uğruna tüm ilkelerin ayaklar altına alındığı bir �galibiyetten� söz edemeyiz.
Çünkü öldü. Spor öldü, rekabet bitti.
Final serisi daha başlarken herkes endişeliydi olabileceklerden. Nitekim ilk 4 maç itibariyle görüldü ki evsahibi avantajını iki taraf da sonuna kadar zorlayacak.

Bu ortamda hakem olmak da imkansız neredeyse. En basiti evsahibi takım çok daha sert oynayıp, kuralları esnetebildiği son noktaya kadar esnetiyor, zaman zaman yıkıyor ama hakemler o ortamda eşit şekilde bakamıyor iki takıma.
Savunmada biraz daha fazla temas yapan, ortadaki bir kararda biraz daha fazla isyan eden hep evsahibi oluyor.
O büyük baskı altında hiçbir hakem aynı şekilde bakamaz olan bitene.
Ancak bu artık sağlığını kaybetmeye başlayan hastanın yeni bünyesi için 'normal' kabul edilebilir.
Artık midesi iflas ettiği için çok sağlıklı olmadığı halde sürekli püre yemesi gibi. Doğru veya sağlıklı değil ama artık 'normal' ve 'mecburi'.
Ama işte basketbolun doğası gereği bir maçta onlarca ortada karar verir hakemler. Ve nereden baktığınıza bağlı olarak her şeyin tamamen aleyhinize geliştiğini düşünebilirsiniz.
Hele ki rakip sahada iseniz, bu �ortada karaların� biraz daha fazla bir tarafa kayması gözünüzde katlanarak büyür.
Zaten adeta düşman topraklarındasınız. O ortamda her şey sizi yok etmek için tasarlanmış olarak görünür.
Hakem hataları
Bir de sporun doğası gereği hatalar var elbette. Onlar da bu ortamda daha korkunç görünüyor.
Zaten sağlıksız hastanın basit bir soğuk algınlığı yaşaması gibi. Etkileri ve sonuçları çok daha ağır. Atlatması çok daha güç.
Nitekim 2. maçın sonunda Galatasaray 1 sayı öndeyken Markoişvili�ye yapılan faulü görmedi hakemler. Ben tribündeydim ben de görmedim.

Çok ani gelişti her şey. Ama maç içinde herhangi bir hatadan daha önemli bu durum. Maçta onlarca basket atılır. Ama sonda maçı kazandıran basketin değeri bambaşkadır.
Keza onlarca hata olabilir ama sonda yapılan hatanın etkisi de bambaşka oldu. Galatasaray 3 dakika kala 7 sayıdan nasıl o duruma düştüğünü sorgulamak, hakemin 1 hatasına karşılık takımın lideri Arroyo�nun 3 büyük hatasına bakmak yerine bu hataya daha fazla odaklandı.

Ama zaten sağlığını kendi gözetmeyen biri genelde sorunu hep başka yerde aramaz mı?
Elbette şiddet ve öfkenin tırmanması, bir sonraki adımın, bir öncekinin üstünde bir düzeye çıkması da bu döngünün bir parçası.
Basketbolun tek maç üzerinden oynanmaması, seri halinde gelen maçlar, öfkenin dinecek zaman bulamadan yeni bir dalgayla büyümesine neden oluyor.
Soğuk algınlığı ilerliyor, nekaat dönemi olmadığı için zaten sağlıksız hastada zatürreye dönüşüyor ve ağırlaştıkça ağırlaşıyor.
İlk iki maçta yaşananların, sonraki iki maçta artması da bekleniyordu. Arttı da. Abdi İpekçi Spor Salonu�nun yapısı gereği seyirciler daha konsantre oturduğu �daha doğrusu ayakta durduğu- için oluşan atmosferdeki gerginlik de artıyor.
Öfke büyüdükçe büyüdü
Dip dibe ortamda öfke yakındakileri de tetikliyor, adrenalin artıyor. Sıcak, kalabalık derken öfke büyüdükçe büyüyor.
Hastalığın ilerlemesi için ideal ortam. Nitekim o maçlarda özellikle de 4. maçta yaşanan olaylardan sonra G.Saray 2 maç seyircisiz oynama cezası aldı.
Sonrası ise hastalığın ilerleme süreci. Önce Fenerbahçe kulüp başkanı düzeyinde zehir zemberek bir toplantı yaptı.
Rakibi, hakemleri yerden yere vurdu, federasyonu tanımadığını söyledi. Uyarı adı altında direkt gözdağı verildi.
Bu ortamda beşinci maç belki de bir şans eseri görece şiddetin daha da tırmanmadığı bir ortamda geçti. Fenerbahçe maça çok hızlı girip farkı erkenden açınca hastada soğuk pres etkisi yaptı ve biraz ateş düştü.
Ama bu zatürrenin iyileştiği anlamına gelmiyor elbette. Nitekim o maçta da ses bombası, artık 'normalleşmiş' pek çok öfke patlaması yaşandı.



Maç boyunca Galatasaray bankının arkasındaki tribünde normalden çok daha kalabalık olarak yerleşen kitlenin rakip oyuncuları tacizi en sonunda korkulukların kırılmasına ve bu kitlenin direkt bankı koruyan yapıya düşmesine neden oldu.
Asıl amaç o olmasa da fiilen banka müdahele edildi.

Ve bir önceki basın toplantısının altında kalmayan Galatasaray misillemesi geldi. Yine zehir zemberek açıklamalar, yine hakemler ve rakibe suçlamalar ve bu defa gözdağından öte neredeyse örtülü bir tehdit.
Ve son perde. Federasyon Fenerbahçe için seyircisiz oynama cezasına gerek görmedi. Üstüne üstlük son maça, şampiyonluk maçına 2. maçtaki hayati hatayı yapan hakem Rüştü Nuran�ı atadı.
Ötenazi kararı
Galatasaray da son kararı veren oldu ve artık komadaki hastanın kurtarılamayacağına karar vererek ötenaziyi seçti.
Maça çıkmamak, yani ötenazi kararını vermek ne olursa olsun yanlıştır. Eğer takım �son topa kadar� şiarını benimsemişse, kulüp de son ana kadar savaşını vermelidir, sahneden çekilmek yenilmekten öte teslim olmaktır.
O her tür değerden vazgeçilen 'galibiyet'in artık bir anlamı kalmamasıdır. Bir seçenek olamaz. Komada bile olsa yaşatmaya çalışmak gerekir.
Her şeyden bütün yaşananlardan daha önemlisi de bu. Eğer Pandora�nın Kutusu�nu bir kere açarsanız içinden çıkanlarla tüm dünyayı felakete boğarsınız.
Galatasaray bu kararı vererek sadece hastayı öldürmedi. Bir kapıyı araladı. Bundan sonra o kapıdan kimlerin geçeceğini bilemeyiz. Bundan sonra kendisini haklı gören herkes işin sahada çözülemeyeceğine kanaat getirerek sahadan çekilebilir.
Galatasaray sadece hastanın ölüm kararını vermedi. Bundan sonra her hastalık için ölümü bir seçenek olarak ortaya sürdü. Hastayı değil sağlık sistemini öldürdü.
Emsal karar
Bu kararı sadece kendi hastası için almadı, tüm hastalar için emsal oluşturdu. Ve bu emsalin sonu ölüm değil katliamdır. Asıl en büyük günah da bu. Geri dönülemeyecek, her şeyi ateşe atacak sonuç bu.
Zaten yavaş yavaş yıllardır sağlığını kaybeden hastanın son günlerini gördük burada.
Ötenazi kararı değil, yıllardır kötü beslenme, spor yapmama (ironik oldu değil mi?), alkol, sigara, düzensiz hayat bu sağlıksız bünyeyi bu sonuca getirdi.
Ve en kötüsü bu sağlıksız iyice zayıf düşen bünye hastalandığında, en dikkat edilmesi gereken zamanda tam tersine rahatsızlığın ilerlemesi için her tür yanlış yapıldı.
En sonunda da vefat haberi. Hepimizin başı sağolsun.



EDİT:
bu yazıyı özellikle koydum . bazı beni rahatsız eden yerleri de bold yaptım yazı karakterini büyüttüm...

tarafsız diyen varsa ağzımı bozmayacağım ama taraf bu adam bariz ötesi...
bunun adı piyasayı manipüle etmektir başka da birşey değil ...
resimlerdeki ayrıntı bile yeterli. abdı ipeçkiden güzel bir ambians ama bizim salondan en göz alıcı ambians.

bizdeki bo nun pozsiyonu ballandıra ballandıra anlatmış abdi ipekçideki 6 teknik faule laf bile etmemiş...

sonra kaan kural tarafsız .. geçiniz abi cidden geçiniz
ben gözü karartmış bir taraftar değlimdir ama bu yazıya tarafsız diyecek halim yok ...

bizim lehimize sanalda yazı yamış 1 tane ADAM VAR mı ?

yok olmaz çünkü biz Fenerbahçe'liler kendi içimizde birbirimizi yeriz.
ben twitterda veya forumda söylerim hep sitesi olan blogu olan yazmak isteyen kim varsa elimizden gelen desteği yaparım...
yapmaya da devam edeceğim.
ne kadar çok fenerbahçe li kalem olursa bizim camıa için faydalıdır.
aşırı fanatik olmak doğru değildir ama aşırı objektif takılmaya çalışan ılıklardan da nefret ediyorum...

biz kendi değerlerimizi sahip çıkmayı değilde itin bir tarafına sokmayı çok severiz o yüzden aynen devam

ben bu dombiliye twitter da 4. maçtaki kural hatasini sordum..gik yok..buraya da yazamamis...kimse bana objektif denesin bu adam..korumasin..kalbini kirarim..tüm seriyi bastan sona yazip kural hatasini yazmamak 4. maçtaki kurnazliktir...kaan kural ergin atamanin tetikcisidir..en tehlikeli türdendir...

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Çevrimdışı Eto

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • Yaş: 35
  • Yer: Pendik-İstanbul
  • İleti: 772
  • Cinsiyet: Bay
Forumun işleyişinden sıkıntıyı açık açık kendi içimizde söylediğimizi Sen de biliyorsun.
Ya söyleyemeden uçurulan,şikayetlerini iletenleri ne yapalım ?
Çözüm bulamayanların kendi istekleri ile medenice uzaklaşıyorları bir güzel diyebiliyorken
acaba çuvaldızı neden biraz da kendimize batırmıyoruz insanların gitmesi mi güzel
gitmemesi için üzerimize düşenin yapılması mı ?

Herkesin görüşü kendisini bağlarsa herkesi bağlayan bir genelleme yapmadan kendi adımıza
konuşacağız kimse sonucu belli bu tartışmaya girmeye meraklı değil.

Forumdan,işleyişten kendi adına memnun olabilirsin forum Eren Onur Kişisel forumu değil ki
herkesin memnun olması için neden çaba sarf edilmesin.
Ha öyleyse biz de bilelim son dönemde hissettiğimiz hava da böyle de.

Meramımızı anlattık ikimiz de lütfen uzamasın dediğim gibi Perşembe'yi bekleyelim.
Bu kadar çok çeşidi bünyesinde barındıran bir toplulukta illaki ayrışmalar olur. Bence bu normal. Benim sıkıntılarım bunlar değildi. Kendi içimizde konuştuğumuz şeyler daha farklı şeylerdi hafızam beni yanıltmıyorsa. Keza bunları yine görürsem yine yönetim topiğine yazarım.

Ben O'nun yanında hiçbir şey bilmediğimizi düşündüğümü anlattım. Hataları görememeyi değil. Herkes kendince iyi izleyicidir. Bahsettiğim şey bu değil.

Bana yazılan bir şeye cevap attım, sorun çıkartmak gibi bir niyetim yok. İşleyiş neyse ondan devam ettim yani.

Söylemeden uçurulan şikayetler de insanın kendi hatası bence. Herkes herkese özgürce derdini anlatmalı. Hiçbirimiz canavar değiliz. Gerekirse yargılamayı da yaparız.

Kendi içimizde de forum olarak da konuşabiliriz. Benim için hiç sıkıntı yok. Hatta buluşmada da özel olarak sorduk, sağolsun herkes çok memnundu. Herkes forumdan şikayetçi gibi bir ortam oluşmasın. Herkesin memnun olma olasılığı olan bir kurum imkansızdır. İşin olumsuz tarafının yanında, olumlu olan ve çok fazla olan kısma da dikkat etmek lazım. Her neyse, dediğim gibi; konuşulacak neyse konuşalım.

Çevrimdışı tecessus

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 551
  • Cinsiyet: Bay
ben bu dombiliye twitter da 4. maçtaki kural hatasini sordum..gik yok..buraya da yazamamis...kimse bana objektif denesin bu adam..korumasin..kalbini kirarim..tüm seriyi bastan sona yazip kural hatasini yazmamak 4. maçtaki kurnazliktir...kaan kural ergin atamanin tetikcisidir..en tehlikeli türdendir...

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Ergin Taurasi doping yapmıştı deyip kestirip atmış ve algı oluşturmuş.
Muhterem Kaan Kural'ın bu konu hakkında bir basketbolsever, onu geçtim vicdan sahibi biri olarak bir çift sözü olmayacak mı, Ergin e sitem etmeyecek mi?

Bunu da sorar mısın twitter dan dostum. Twitter kullanmadığım için senden rica ediyorum
Fenerbahçe

Çevrimdışı diren_isyan

  • Üye
  • İleti: 19
özcan bey ilginç şeyler yazıyor : https://twitter.com/inside_basket

sahaya çıkmama kararı uygulanırsa (ki hala düşük ihtimal olarak görüyorum) abdi ipekçi'deki yumruk olayından başlanarak bugüne dek bu amaç için büyük bir kamuoyu projesi yürütüldüğü söylenebilir;

zira GS camiasını böyle bir karara ancak FB'ye karşı mağduriyet (yaptıkları tüm o çirkefliklere rağmen) edebiyatıyla ikna edebilirler !!

Çevrimdışı hme1453

  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 198
  • Cinsiyet: Bay
  • Biz hayatta en çok Fenerbahçeyi sevdik.
özcan bey ilginç şeyler yazıyor : https://twitter.com/inside_basket

sahaya çıkmama kararı uygulanırsa (ki hala düşük ihtimal olarak görüyorum) abdi ipekçi'deki yumruk olayından başlanarak bugüne dek bu amaç için büyük bir kamuoyu projesi yürütüldüğü söylenebilir;

zira GS camiasını böyle bir karara ancak FB'ye karşı mağduriyet (yaptıkları tüm o çirkefliklere rağmen) edebiyatıyla ikna edebilirler !!

Umarım defolur giderler de,en azından su stresten kurtuluruz
Bazen sevinçli,bazen kederli,hayat seninle güzel

Çevrimdışı Vanguards of FB

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İzmir
  • İleti: 7481
  • Cinsiyet: Bay
Ergin Taurasi doping yapmıştı deyip kestirip atmış ve algı oluşturmuş.
Muhterem Kaan Kural'ın bu konu hakkında bir basketbolsever, onu geçtim vicdan sahibi biri olarak bir çift sözü olmayacak mı, Ergin e sitem etmeyecek mi?

Bunu da sorar mısın twitter dan dostum. Twitter kullanmadığım için senden rica ediyorum
sordum hocam..ama daha ilkine cevabi gelmedi..çok zorlanir..bir micarsa o cusseyle altından kalkamaz twitter..

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Çevrimdışı Vanguards of FB

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İzmir
  • İleti: 7481
  • Cinsiyet: Bay
"Ataman şöyle devam etti� �Benim eleştirilerim dozajındaydı zaten öyle olmasa Disiplin Kurulu�na sev edilir ceza alırdım.""

YAHU be adam!  Seyircisiz oynama cezasi vermeyen Kurul kararini elestir, sonra da yaptigin aciklamalar icin Kurul bana ceza vermedi deyip isin icinden cik.  Yok oyle bir Dunya!!!!
kendine müslüman derler ya..aha ondan tam..

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Çevrimdışı tecessus

  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 551
  • Cinsiyet: Bay
sordum hocam..ama daha ilkine cevabi gelmedi..çok zorlanir..bir micarsa o cusseyle altından kalkamaz twitter..

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

eyvallah dostum.
Taurasi olayı hem onun uluslararası ve NBA tarafına, hem dopingden aklanmış bir oyuncuya bu konuda yapılan kara propagandaya dokunduğu için ne diyecek merak ettim. Bu konuda Fener ve GS yok
Fenerbahçe

Çevrimdışı Vanguards of FB

  • Üye
  • Yaş: 48
  • Yer: İzmir
  • İleti: 7481
  • Cinsiyet: Bay
eyvallah dostum.
Taurasi olayı hem onun uluslararası ve NBA tarafına, hem dopingden aklanmış bir oyuncuya bu konuda yapılan kara propagandaya dokunduğu için ne diyecek merak ettim. Bu konuda Fener ve GS yok
şöyle yazdim..erginin taurasi-doping ve kendi arasinda kurduğu eksik ilişki ile ilgili objekktif yorumunu sordum..dedim ki taurasi doping yaptı dendiğinde gs lilerin taurasiye öyle davranmadigini söylerken neden taurasinin aklandigindan ve birbsene sonra gs te gittiğinden bahsetmedigini ve gs lilerin dopingci taurasi pankartini neden unuttuğunu sordum konuşurken..

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
http://parkedefener.com/forum/index.php?topic=3.new#new

Konu ile alakasız ama yukaridaki linke şikayetleri eleştirileri memnuniyetsizlikleri olanların yazmasını istiyoruz.
Yazılanları sadece foruma üye olanlar görebilecek...