Biz 73 galibiyete ulaştık ve Chicago Bulls'un 1995-96 sezonuna ait 72 galibiyetli normal sezon rekorunu kırdık. Curry ise bir sezonda 400 üçlük sınırını geçti. Daha önce bırakın 400'ü, kendisi dahil 300'lere erişen bile yoktu.
Ama bugün konuşulacak olan biz değiliz, Kobe Bryant'ın 60 sayılık vedası... 50 şut kullandığı bir maçta bizim Erman Kunter'in 150 sayılık maçını hatırlatan bir tarafı yok değil. Herkes el birliği ile ona çalıştı, hatta bir pozisyonda ona nefis bir blok koyan Utah oyuncusu şiddeti bir tonda protesto edildi. Yani işin mizansen bir kısmı olmadığını söyleyemem. Ama her ne olursa olsun maç boyu isabet bulduğu şutlar kolay değildi, Kobe'yi Kobe yapan günlerden fışkırıp gelmişti. Yani böyle bok atmış gibi olmak istemem. Senelerce unutulmayacak bir maça şahit olduk. Çok, çok özel bir veda oldu. Fakat işin biraz da mizansen yanı vardı. Fakat bunun hakkını da ancak Kobe verebilirdi.
Güle güle Kobe! Her şey için teşekkürler... Benim için en güzel Kobe enstantaneleri 2000-2002 arasında Shaqullie O'Neal'ın yanında bir "genç" olarak yaptıklarıdır. Onu en çok o zaman severdim. Tabii asıl kahramanım, esas oğlan Shaq'tı. Geldiler ve geçtiler işte... Hayyam'ın dediği gibi "bir masal söylediler ve uykuya daldılar." Öyle işte... Gelenler ve gidenler...